Kaçıncı defadır kendimi kandırdığım.
Bu kaçıncı umudum,
inerken seni görmek,
dinlenme yerlerinde,
yemek molası veren otobüslerden.
Şöyle ormanlık bir tepede,
alçak gönüllü,
uzaktan mantar gibi görünen,
tapu da kaydı olmayan,
bir kulübemiz olsa.
Yerde bahar serili,
üzerine rüzgar yağmur eliyor.
Gel gör,
gecesi gündüz gibi.
Bu başka mevsim.
Bir tarafın oğlun,kızın.
Bir tarafın yüreğin.
Güzelim.
Med cezirim.
Bu şehirde sen olmayınca.
Ha...,rastlamışken.
Şey...,diyecektim....
Yüreğimi kaybettim de.
Çok önemli değil de.
İşte...,hani...
Dalgınlık insan hali...
Herkesin gittiği yoldan değil.
Ortasından yürürler.
Tarlaların.
Bak uzanmışlar.
Bak yürüyorlar.
Ne diyeyim,,
sığmadı yüreğim,
bu Dünya'ya
Zor da olsa,
uçmayı öğreneceğim,
Boşyere hırpalamışım seni,
Ay'la Güneş'le.
Hiçyere bağırıp çağırmışım,
dağlara doğru,
şairin olmak için.
'Gitti'dediler,
ben sormadan.
Girmem çıkmam bir oldu,
arı çarpmışa döndüm.
Aklıma ağlamak geldi.
Gecenin derin bir saatinde.
Atarım yorganı.
Çıkarım balkona.
Bu bir gönül kaçamağıdır.
Heheyler gelir üstüme.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!