Kimin yavrusu bu kınalı kuzular?
Anaların gözleri yine yaş mı bağlar?
Neden gizlice ağlaşır çocuklar?
Yine mi yetim kaldı yavrular?
Her geçen gün daha zor nefes almak
Hep dumanlarda boğulduk boşuna arama
Bu ateş benim gözlerimden çıktı
Bakamıyorum artık gökyüzüne yeryüzüne
İçimde ne yangınlar var ki beni derinden yaktı
Utanıyorum artık sen düşün gördüklerimi
Güneş saklanırken arkasına dağların
Sırdaşım ol yoldaşım ol uzaklara açılalım
Ay yüzünü gömerken gök, ardına çağların
Mavi çarşaf üstünde dört bir yana saçılalım
Verdiğimiz sözler buhar olup bulut olurken
Sorduğum ilk soruydu
Rengini nereden aldı gözlerin
Nereden öğrendi
Kendine çekmeyi tüm bakışları
Gecenin karanlığında yükselen bir yıldız gibi
İzini kaybedenlere yol göstermeyi
Ey sevgili sorma bana neyden bu yanmak
Ne şeref her dem cümle aşkınla boyanmak
Zamanın engin denizine attım kendimi
Bitmez bela dehrinde pişirdim derdimi
Yarin yüzünden zülüfler dökülsün
Saçlarına dokunmaya kıyamadım
Düğmeler yerlerinden sökülsün
Bu akşam kalıbıma sığamadım
Çarpsın kalbim aşkın duvarlarına
Şehitliğin nişanesi
Kızıl bir gül açıldı göğsünde
Vatanımın ananesi
Bir iz kazınmış süngüsünde
Şehidim;
Hicranla doldu gönül bir seher vakti
Hatırlar mı sevgili o eşsiz geceyi
Bir başına oturmuş ağlarken sevdiği
Unutur mu verdiği o içten buseyi
Hayallerin hüznüyle kabaran dalgalar
Niceleri sormuş da bulamamışlar
Ellerinde zannedip de tutamamışlar
Onun köprüsünü bir türlü aşamamışlar
Öyle bir hayal ki onu unutamamışlar
Aslında hiç böyle bir hayat yaşamamışlar
Göğün yıldızları dökülüyor
Bir kara örtüden kayıyor
Siyahlara bürünmüş gecenin
Lambaları sökülüyor
Ay bile utanıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!