Seni taş kalpli Seni,
Seni gözlerime kalın perde indiren prenses seni,
Seni aklıma zincir vuran zindancı başı seni,
Seni kalbimi kendine kırk yerden bağlıyan zilli seni,
Sana demedim mi?
Beni kendinden soğutamazsın diye,
Akıntıya bıraktım kaderimi,
Gittiği yere kadar gidiyor.
Bilmiyorum neler oluyor,
Sonu ne olacak düşünmüyorum.
Gam kederi attım,aşka doğru yürüyorum,
Düştüm bir hayalin peşine,
Habersiz sessizce geldin,
Bir heyecan, bir sevinç getirdin,
Yedirdin içirdin,
Sevdin, sevindirdin,
Elimi tutup gezdirdin.
Bir bebek gibi eğleyip,
Akşam yalnızlığımın içinde,
Seni düşündüm,ağladım,
Yanağımdan akan göz yaşlarımda,
Yüreğimin yangınında,
Sen vardın.
Durduramadım hıçkırıklarımı,
Ellerindi ellerimi tutan,
Gözlerindi gözlerime bakan,
Sevgindi yüreğimi sulayan,
Bir sana bağlıydım ben.
Sanma ki her eli tuttum,
Duygularımı okşayan,
Yüreğimi hoplatan,
Gönlümü alan
Bir varlıksın sen.
Yaşama sevinci veren,
Bize ne oldu böyle?
Hani karşılıklıydı sevgimiz?
Nerde kaldı sözlerimiz,
Oysa ne mutluyduk yaşadıklarımızla...
Ne oldu bize?
Geceleri özler gündüzü beklerdik,
Biz dertlerle yoğrulmuş iki canız,
Biz kadere boyun eğmiş iki insanız,
Biz duygusuz insanlarla yaşayan,
Sevgiye hasret iki sevgiliyiz.
Biz aşığız biz sevgiyiz,
Adını bilmem sanını bilmem,
Ne anası var ne babası…
Evi! ! .. Ya arka sokaklar… ya parklar..
Ya da yosun kokan sahiller…
Yatağı; tahta banklar,
Yorganı gazete kâğıtları.
Düşündüm ki Aşk böceğim;
Güller gonca açılıp saçılsa,
En güzel günler sadece benim olsa,
Cennet kapıları ardına kadar bana açılsa,
İnan ki dönüp bakmam sen olmayınca…
Düşündüm ki tatlı sevgilim;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!