Hey kimse yokmu orada?
kalmışım senden cüda,
Biliyor yaratanım hüda,
Kalıyorum koca odada.
Ne sağımda ne solumda,
Dünyada bir ben birde sen varsın,
Gecenin sabaha döndüğü ansın,
Sen iki bedende yaşayan cansın,
Damarımda gezen kanımsın,
Aldığım nefesin anlamısın,
Sen bedenimde yaşayan canımsın...
Nerede olursan ol önemli değil! ! ! !
Şu an bulunduğun yerde değil,
Düşündüğüm yerde yanımdasın,
Ve özleniyorsun.
Mesafeler önemli değil
Paylaştığımız gökyüzü yeter.
Bir ateşim yanarım,
Külüm yok,dumanım yok
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma,
Benim senden başka sığınacak limanım yok.
Yedi ayrı iklimden yedi çeşit arı getirseler,
Yedi çeşit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa,
Bir yürek, nelere yeterse,
Bir can bir canı ne kadar severse,
Bir damardan ne kadar çok kan akarsa,
Yaşam ölüme ne kadar değerse,
Sen de benim için o kadar değerlisin aşkım.
Değerlisin Çünkü……
Ben;
Her yeni güne seninle başlayıp, seninle bitiriyorum.
Çünkü seni seviyorum…
Beni! ..
Dünyanın en mutlu insanı yapıyorsun,
Çünkü beni seviyorsun…
Akşamları zaman geçmiyor,
Sabahlar olmuyor,
Uyku tutmuyor,
Zaman uzadıkça uzuyor
Dayanamıyorum sarı gülüm.
Kitap okuyorum,
Anlamını yitirmeye başladı kelimeler,
Onlar seni ifade edemezler,
Her yürek taşıyamaz senin kutsal sevgini,
Bir gün kader,sana da bana da
Ayrılık oyununu oynarsa eğer,
Seni benim kollarımdan,
Elimde olsa küçümserdim dünyayı,
İyisine de kötüsüne de “yuh” çekerdim,
Elimde olsa, ne gelirdim,
Ne yaşardım bu dünyada.
Elimde olsa açılmaz kapıları açardım,
Kalbimin sahibiyle mutlu mesut yaşardım.
Yaşam merkezi olarak seçtiğimiz şehrin tüm cadde sokaklarını yürüyoruz birlikte, el ele… Her adımı ağır ağır atıyoruz, her sokak köşesinde omzumdaki dokunuşuna rastlıyorum,içtenlikle ve sevgi dolu…. Bakıyorum tüm anılar bıraktığımız yerde duruyor. Kentin ışıkları kırılmaya başlıyor, güneş batmaya yüz tutuyor, akşam çöküyor şehrin üstüne… Yürüyoruz, ne kadar yürüyebilirsek yürüyoruz. Güneşin batışının en güzel izlendiği yere kadar yürüyoruz.
Belki de yaşamımızda yakaladığımız en güzel şeyi, en güzel, en özel, en estetik özneyi görmek için bakıyoruz, ben seni,sende beni… Geri dönüp tekrar yürüyoruz, dalgalar sessizliğimize eşlik ediyor, kıyıya çarpıyor ama bize olan saygılarından ses çıkarmıyor.
Dalgaların sessizliğinde, yalnızlığımızla, aşkımıza sım sıkı sarılmış olarak kentin içinde ne kadar yürünebiliyorsa yürüyoruz. Ağır ağır yürüyoruz, ne kadar ağır yürürsek o kadar üstünlük sağlıyoruz zamana…
Çünkü bir gün sonrasında ayrılık var, ayrılışımız var. Geciktirebildiğimiz kadar geciktirmeliyiz diye düşünüyoruz. Çünkü ayrılmak istemiyoruz.
Ayrılık bir günde olsa; ayrılık bir sevgiliden, ayrılık bir yerden de olsa…
Ayrılık işte…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!