Mevsimler geçerdi
Ve bakardım yeryüzüne
Ölü gibi
Kış gelirdi
Kar yağardı toprağa
Ve güneş vururdu
Ahmet Amca,
Ölmüş görmüş kendisini
Rüyasında.
Bana diyordu ki;
``Kaç gecedir aynı rüyayı görüyorum,
Evim tepeme yıkılıyor,ölüyorum.``
Bir sabah vakti elektriğine benziyor
Toprağa bassam izim bile çıkmaz
Yağmur mu yağmış bulutsuz gökten?
Bir karartı ve ardından fırtına
Ardından güneş
Ardından soğuk ve buz
Kapandı kapılar
İskelet yüzler
Değişmeyen hakikati
Tek olan duygumu da yaktım
Çok derin sevdim biliyordum
Ben artık boşum
Ağaçlar hazır...
Toprak hazır;
Sararan yapraklar yere düşüyor,
Sapsarı oluyor yerler.
Şu yapraklar yok mu?
Yeşilken de güzel
Yarısına güneş vuruyor dünyanın
Asfaltlara ışık vuruyor
Işıklar yüreğime yansıyor
Sabahları kalkıyorum
Temmuz ayının orta yerine
Vuruyorum kendimi
Pencereme aklar düşmüş,neden?
Defterim,kalemim,tavşan kanı çayım...
Gönül yeniden doğmuş,isyanlardayım.
Gönlüm unutmuş ki çoktan seni
İçime kış gelmiş,bastırmış zemheri,
Düşüncemde bir şiir,bir öykü,bir roman;
Bir ağaç dalında
Rüzgarın en şiddetlisi
Bir deniz ki bembeyaz
Ben gözlerimden izlerim
Dünyanın bin bir oyununu
Başımda gökler parça parça
Kalbimde nedensiz bir sızı
Sinekler uçuşuyor odamda
Arabalar gelip geçiyor vızır vızır
Dili tutulmuş bugün ağaçların
Ağlayamıyorum sabahları
Öyle sıradan
Ve herhangi bir geceydi
Kilometreler aşmak
Bir fakirhanede kalmak
Sıcak gülüşler hissetmek gözlerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!