Yine hüzün çöktü yüreğime
Sanki zehir damlamış damağıma
Felek sen ne zalimsin felek
Vurgun vurdun şu bağrıma
Başta savaşsız bir dünya için
Aydın insanların el ele verme dileğiyle
İşlerin bereketiyle kaynamasına
Ailelerin geçimleri üst düzeye çıkmasına
Hasret ve özlemlerin artık bitmesine
Herkesin şu üç günlük dünyada kardeşçe yaşamasına
Gözlerimde bir yıldız kaydı bu gece,
Karanlığın içinde ağır ağır kayboldu, meçhul bir yere.
Ne bir zelzele oldu, ne de gök gürledi,
Herkes uykusunda, karabaş bile sessizdi,
Ölümün ne zaman gelip beni bulacağını bilmiyorum.
Her akşamın karanlığı çöktüğünde, içimdeki korku ve endişe bir gölge gibi büyüyor, ruhumu sarıp sarmalıyor.
Kadehim şarap dolu elimde, yudum yudum sarhoşluğa teslim oluyorum, ama buna rağmen yüzümde sahte bir gülümseme belirmiş.
Ona nasıl gülüyorum, bilmiyorum.
Benim inancım var,
Ama sizlere yok.
Çünkü sizler,
Beni hiç var etmediniz;
Yüreğim'e kor düştü bu akşam
yine çaresiz seyir eyledim resmini
Götürür bilirim beni bu kara dert
Bir daha andırmayacak bana ismini
Ne anlamaz şeysin talih kalbin mi yok
Soğudum,
içimde biriken ne varsa,
adını anmaya kıyamadığım yaralardan,
bir damla yaş gibi süzüldü hepsi,
usulca çekildi kalbimden.
Geceyle dost olmuşum,
Karanlıkla sarmaş dolaş.
Adımlarıma eşlik eden yalnızlık,
Adını haykırım dar sokaklarda.
Ah,şu sonbahar,
Yine dökmüşsün zülfünü,
Kışı bekler gibi, sabırlı, sessiz.
Üstünde sisli, puslu bir gökyüzü,
Benim başka yöne gidecek yanım yok,
Hesabım hep seninle, bil isterim.
Gitsem de mutlu olmam, yolumu kaybederim,
Dön de halimi gör, bil isterim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!