Kafayı kaldırıpta girdi içeri
İnsanı yakıyor bak diri diri
Haydi sen gitte gelsin öbürü
Devranı sürecekmiş adamın biri
Koca edebiyattan nasip almamış
Adadım uğruna gençlik yıllarımı
Ne etsem de bilmesin kıymetimi
Kes artık sonsuza son biletimi
Dostluğun yılandır kendin yalansın
Belli oldu vermesin kimseye şans
Ben taşranın taşlı yollarından
Toz, toprak, çamurun koynundan
Depik atan atların solundan
Hayatı eze eze geldim bu diyara
Ben çay kenarında fidanları dike dike
ON PUL ETMEZSİN
Neyin telaşındasın neyi pay etmesin
On kapıdan kovuldun'a hala gitmesin
Rakam'a vurdumda bir kefene yetmezsin
İnsani değerinden satsam on para etmezsin
Yüreğim burkulmuş
Bir solan gül gibi
Düşmüşüm
Sokak sokak yollara
Işıklar alay ediyor benimle
Akşam güneşi batar göğsüme
Figan ettim yare gelmez sözüme
Ecel tüm haşmıyla binmiş özüme
Çaresiz kalmışım yanarım halime
Kara gecelerde yıldızları sayarım
Ah çeker günler zalim kul yüzünden
Yaralı gece kurtulamaz hüzünden
Kanlı yaş akar durmaz gözümden
Meğer merhamet yokmuş bağışla tanrım
Ağlar yıllar yüküm ağırdır diye
İnsanlığın yüreği pas tutmuş pas
Hergün yüzlerce ölü hergünümüz yas
Şeytan kutsal toprakta yapıyor dans
İnsanlık uyku da durmaz bu savaş
Beli kirli beyinler istiyor savaş
Dost arıyorum
yüreği aktan olsun
dost arıyorum
beyni paktan olsun
dost arıyorum
yanı haktan olsun
Yürü be hayalınla yandığım dilber
Senin cilvenle ben deli olmazmıyım
Beni ıssız çöle düşürüp durdun
Senin uğrunda aleme küsmezmiyim
Yürü be rüyalar sandığım dilber
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!