Neye kadirdi yalnızlığım
Ne çok gidişe sebep bu kalabalık
Mutfaktaki sesin kaynağı kadın
Sallanan beşikteki çocuk
Kaldı mı seninle tesadüf edecek
Bahçalarda kırlarda bir çiçek
Koklanmanın ne olduğunu
Koparılmanın, yolunmanın acısını
Sanatçı sayılırım
İşimi söylemezsem
Evimden kaçta çıktım
Akşam kaçta geldim
Ne yedim ne içtim
Yahut hangi esvaplar
Ben de olmasam bakakalacaksin
Tamam biliyorum. Sende ağaçsın
Elbette kalkıp koşmayacaksın
Rüzgar olmaksızın salınmayacaksın...
Meyvene uzanınca eller, sedasız
Tepeden tırnağa siyah örtülüm
Cenneti güneşten saklayanım
Gül kokusuyla ağlayıp
Boz dağlarda elma arayanım
Unutuldum, hasret kokar oldum
Vitrinlerden histeri ile alınıp
Dolaba dizilen esvaplar misali
Suskun arkadaşlar edindim
Tanış olamadık elli yıldan sonra
Rahatsızlık vermezsin korkma
Simandaki sıcaklığı saklama
Gideceğimiz bir saat
"Coğrafya kaderdir"demiş adam.
Araştırıp, ismini yazmayacağım ki
Ezberler yığınına katılmasın.
"Coğrafya kaderdir" duydum
Meğer bana doğan güneş
Seni karanlığa terk edermiş
Rüzgar süpürgeyle kovaladığım bulutlar
Senin köyüne musallat ulurmuş
Ne çok el salladım kapı eşiklerinde
Ve ne çok sular döktüm ayak izlerine
Kaçıncı sofradır, karşılıklı oturulmalı
Benim isen geliyordun, bekledim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!