Henüz onüç, ondört yaşlarında,
Suçsuz çocuklar onlar,
Mitinglerde önde,
Kapkaç yaptıklarında mahkemelerden bırakılırlar
Genelde masum çocuklar sapan kullanırlar,
Polis abilerini hedef yaparlar,
Martıların toplantısı vardı
Bu sabah erken saatlerde
İskele otoparkında
Kırk elli civarında martı
Beyaz örtü sermişlerdi yere
Geciken günün yorgun ışıkları
Pencereden odaya misafir oldu,
İstenmeyen misafir miydi?
Terinos daha uyuyordu.
Dağılmış, karışmış ve aklaşmıştı saçları,
İskender satan bir kebapçıda
tabak yıkayıcısıydı kendisi
Bana büyük bir firmada
bilgisayar mühendisiyim diye
anlatmaya başladı seceresini
Bir de çok zengin adammış eniştesi
Bir sen varsın sanırdım
İstanbul’da bir de ben,
Evimle işim arasında bir tren
Hep böyle mi gidecek hayat İstanbul’da
Bilemem…
Başında şapkam
Hastane bahçesinde dolaşıyorum
Ağustos sıcağında
İnsanlar kendi telaşlarında
Cansız eşyaların canıyım ben
Canım benim
Kravatsız espri yap ama
Kombinozonlu laflar etme yanımda
Temiz aile çocuğuyum ama
Istersem Aklını başından alırım bir anda
Marjinal bir hayat tarzınız varsa,
Eviniz de küçük ve darsa,
Çay sıcak olmalı çöller gibi,
Su soğuk olmalı Sibirya misali.
Ayakkabı boyalı, elbiseler ütülü olmalı,
Çiçekler vazoda güzel durmalı.
Donuk iki göz bir dudak,
Burnun yan tarafında bir damla,
Yavaş yavaş aşağı doğru kaysada
Umursamaz bir eda
Sessiz duruş
Çık şey ifade eder
Beş dakikalık
rüzgarı alınmış Ekim ikindi güneşi
yanında bir bardak ılık su hediyeli Türk kahvesi
bol telveli,
istanbul'un tepe yerleri
örneğin;
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.