“-Açayım kalbimi öleyim…? ”
Dedi bana yıllar önce
bir Kıbrıs efendisi.
Yıllar geçti, ömürler azaldı,
Kıbrıs yavru vatan hep öyle kaldı.
Çimento girmesin dememle kente
girmez mi girer ama
hiç olmazsa “to” suna el koyulsun
çimen girsin dememle kente
çimen girer mi girmez ama
hiç olmazsa “en” ine el koyulsun
Zaman zaman içinde
Zaman aklın dibinde
Kurt göründü düşümde
Kurt elmanın içinde
Ben neyin içindeyim
Etraf orman ve; Ağaçlar arasından geçiyor bir yol.
Çimlerin üzerinde asırlık ağaçlar duruyor.
Denizden binsekizyüz metre yükseklikte,
Dranaz Dağı burası
Oksijen madeninin çıktığı orman.
Boyabat'da pilav yedim,
Dranaz'da soluk aldım,
Gerze'de denize girdim,
Sinop'ta Sarıkum'da yattım,
Acısu'dan içtim acıktım,
Alaçam'da kebap yedim,
Kuş gözüyle bir kilometre boyunda
ekmek parçaları serilmiş emekli güvercinlere
onlar yemekle yememek arasında karar aşamasında
güneş on ikiye iki saat kala
Haydarpaşa Vapur İskelesi ile motor iskelesi arasında
deniz kokusu bulaşmış limana boylu boyunca
"-İşte arzuhalim" dercesine
ayrılıklardan şikayetini
mahkemeye vermiş bir ney
kendi bildiğince uzanmış pencerenin önüne
Taranmış dosyalar masa üstünde
Kelitornos'u Neden Bıraktı
Kelitornos’u neden bıraktın Terinos
hımbıl mahluk.
az mı senin kahrını çekti
boklu donlarını az mı yıkadı ütüledi
Sanma ki onlar gak gak diyordu,
Aslında onlar hak hak diyordu.
Saat 06 da Süreyya Paşa durağında
Tren bekledim,
Gideceğim yer Haydar Paşa
Banliyöde bacaklarını koltuğa uzatmıştı
Zeki, duygusal
Sadık ve bağlı sahibine
Sever o sizi, siz sevmeseniz de
Cinsi kangal,
Şakayla işi olmaz,
Küçük bahçeyi sevmez, açık alan ister,
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.