Denizanası gibi hissediyorum kendimi
Çevremle özdeşleşmiş
Saçlarım dağınık
Yakın gözlüklerim boynumda asılı
Göz kapaklarım ağır açılıp kapanıyor
Koca denizi bebek gibi kucağına almış
ona ninni söyleyen kent
yedi tepeli içinden medeniyetler geçmiş koca ihtiyar
kendimi bildim bileli çılgınım sana
Her günün akşamında toprağını taşıdım evimize
Her yerde sular,
Balıklarda yaşar.
Yıldızlarla ay dede,
Her şeyin bir şeyi,
Bir kusuru vardır.
Yalan olur bir gün hayat
Belki yarın belki bu gün
Er geç gelir çatar o gün
Yalan olur geçen ömrün
İş öğrenim hastalık dert
Açık büfe
keman ve piyano ile canlı Çigan müziği
ardından cılız bir alkış sesi
Gökyüzü üzüm bağı salkım salkım yıldızlar
iskele önünde demir atmış ahşap yelkenli
Resime ilk baktığında görebiliyorsan
Daha da ilerisi
Resim anlatmalı kendini
Bir film gibi
Kısa süreli bakmalarla bitmemeli
Uzun zaman çalmalı
Kapıların çalınışında
kulaklarımın uyandırılışında
hep kurulmuş gibi kalkmanın
sakin hareketleri gelir aklıma
bir de oyuncak müzesindeki
kırmızıya boyanmış çıngıraklı mızıka
Hey majör kılıklı adamın
Minör kılıklı karısı
Sensinot meclisinde
Sen ne iş yaparsın
Baş müzakereci misin?
Yoksa
Sol kolunun altında onu taşımayı severdi,
Sınırsızdı taşıma müddeti
Sinirlendi, müşterisine silah çekti,
Bir daha taşımammaya yemin etti.
İşkembe, kokareç, kelle paça yedi,
Bu kadar bok yemek neyime dedi.
Io che guardo Istanbul nelle fotografie
Io che guardo Istanbul nell'antico museo
Io che guardo Istanbul nei vecchi libri
Io che guardo Istanbul dalla mia finestra, nel mio panorama
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.