Yırtıyor geceyi
binlerce el ortasından
Resmi cinayetler sırıtıyor
karanlık sokaklarında
altın şamdanlarla
aydınlatılan şehirlerin...
1
Keşke ev biraz daha uzak olsa
benim otobüs uçak hızıyla gidiyor
Başında kahverengi bir eşarb olurdu hep. Üç yanı cam kaplı, önü açık olan ve küçücük bir kulübeyi an-dıran otobüs durağının önünde ayakta dikilir dururdu.
Cengiz her sabah işe giderken o kadını mutlaka durakta görürdü. O semte taşınalı üç yıl olmuştu. Ama bu kadını oturarak otobüs beklerken hiç görmemişti daha. Çok erken saatlerde işe gittiğine göre uzaklarda bir yerlerde çalışıyor olmalıydı. Kimdi, neciydi, neden hiç oturmazdı? Değişik bir kişiliği olmalıydı ya da pek çok sosyal sorunları.
İÇLİ BİR DUYGUYLA
YAKAR HASRETİN
- m.suphiye
Otobüs
her sabahın köründe
ÜÇ KIZIL GÜL
Sevdamda çiçek açtı üç kızıl gül
Susturulmuş viranelerdi insan toplulukları
Kurtlar basardı sokaklarımızı dalgündüz
Ve tomurcuklanmadan kurutulurdu fidanlarımız
KANAR GÜLLERİN
Umudun savrulur fırtınalarla
Sevda yarasıyla kanar güllerin
Ulaştırmaz engel yar diyarına
Kış ortasında açan bir kuytu çiçektin sen
Koklamaya kıyılmayan gamzeli yanağından
Kırk yıllık özleminle yaktın kavurdun beni
Öptüm öptüm doymadım bal akan dudağından
Işıklara karışıp kaybolurdun ansızın
ACI
Özlemin ne kadar derin
Yokluğun çekilmez, acı
Durur atışı kalbimin
Bittiği an
AŞKLA TUTUŞUP
YANMA SIRASI
Sevdamı yolladım yar sinesine
Yeniden kanadı yürek yarası
Kesilmiş baş gibi düştüm önüne
AŞK YARASI
Sevgilim
biz doyamadık birbirimize
çünkü yüreklerimize
kırk yıldır kök salmış
bir aşkın yarası var...
23
Çıkıp seyran ettim dünü yarını
iki ucu kanlı feryat yaşamın..!
Ortalık yavaş yavaş aydınlanıyordu. Hava bulutlu ve ıslaktı. Baharın ilk ayı olmasına karşın insanın içini donduran ürpertici bir nemli soğuk vardı. Melbourne buz gibi bir sabahla güne başlıyordu. Doğaya bir ölü durgunluğu egemendi.




-
Nazlı Nalçacı
Tüm YorumlarİYİ OLUR HERKEZE UYGULANIRSA..........