Mehmed Sarı Şiirleri - Şair Mehmed Sarı

Mehmed Sarı

Yırtıyor geceyi
binlerce el ortasından
Resmi cinayetler sırıtıyor
karanlık sokaklarında
altın şamdanlarla
aydınlatılan şehirlerin...

Devamını Oku
Mehmed Sarı

1
Keşke ev biraz daha uzak olsa
benim otobüs uçak hızıyla gidiyor

Başında kahverengi bir eşarb olurdu hep. Üç yanı cam kaplı, önü açık olan ve küçücük bir kulübeyi an-dıran otobüs durağının önünde ayakta dikilir dururdu.
Cengiz her sabah işe giderken o kadını mutlaka durakta görürdü. O semte taşınalı üç yıl olmuştu. Ama bu kadını oturarak otobüs beklerken hiç görmemişti daha. Çok erken saatlerde işe gittiğine göre uzaklarda bir yerlerde çalışıyor olmalıydı. Kimdi, neciydi, neden hiç oturmazdı? Değişik bir kişiliği olmalıydı ya da pek çok sosyal sorunları.

Devamını Oku
Mehmed Sarı

İÇLİ BİR DUYGUYLA
YAKAR HASRETİN
- m.suphiye

Otobüs
her sabahın köründe

Devamını Oku
Mehmed Sarı

ÜÇ KIZIL GÜL

Sevdamda çiçek açtı üç kızıl gül
Susturulmuş viranelerdi insan toplulukları
Kurtlar basardı sokaklarımızı dalgündüz
Ve tomurcuklanmadan kurutulurdu fidanlarımız

Devamını Oku
Mehmed Sarı

KANAR GÜLLERİN


Umudun savrulur fırtınalarla
Sevda yarasıyla kanar güllerin
Ulaştırmaz engel yar diyarına

Devamını Oku
Mehmed Sarı

Kış ortasında açan bir kuytu çiçektin sen
Koklamaya kıyılmayan gamzeli yanağından
Kırk yıllık özleminle yaktın kavurdun beni
Öptüm öptüm doymadım bal akan dudağından

Işıklara karışıp kaybolurdun ansızın

Devamını Oku
Mehmed Sarı

ACI

Özlemin ne kadar derin
Yokluğun çekilmez, acı
Durur atışı kalbimin
Bittiği an

Devamını Oku
Mehmed Sarı

AŞKLA TUTUŞUP
YANMA SIRASI

Sevdamı yolladım yar sinesine
Yeniden kanadı yürek yarası
Kesilmiş baş gibi düştüm önüne

Devamını Oku
Mehmed Sarı

AŞK YARASI
Sevgilim
biz doyamadık birbirimize
çünkü yüreklerimize
kırk yıldır kök salmış
bir aşkın yarası var...

Devamını Oku
Mehmed Sarı

23

Çıkıp seyran ettim dünü yarını
iki ucu kanlı feryat yaşamın..!

Ortalık yavaş yavaş aydınlanıyordu. Hava bulutlu ve ıslaktı. Baharın ilk ayı olmasına karşın insanın içini donduran ürpertici bir nemli soğuk vardı. Melbourne buz gibi bir sabahla güne başlıyordu. Doğaya bir ölü durgunluğu egemendi.

Devamını Oku