Tüm gençliğini yılkı sürgünlüğüne veren
Devredilmiş yılların ören duvarları gibi sahipsizliğini kendine siperlenen
Musallat sancılarla azap iniltileri birbirine sökün etmiş karışmış
Safir sızısını buz gibi içine çeken yalnızlık hanesinde her mebla yekün
Depreşmiş kopmuş azmış bir kere yer yerinden
İbrişim şirazesinden, yol çığırından, insan insandan
Bir boyut daha giderek ötesi ilerisi belirsiz
Bir çentik daha atarak yurdu yöresi kezzap monduran
Ve bir merhale daha yazıp bozarak nokta virgül ve kitap
Düzeni bozuk, tadı devranı çoktan kaçmış değişmiş
dekorlara
Yitikler harcı veresiye defteri kefaletiyle kitap ve kurşun kalem
Kısa kesip özet geçiyor yer yerinden oynak dünyayı
Bol kabarcıklı asit genirten renginde gazozlar ısmarlayıp
Tanelerini sayıyor ölmüş hayrından kendini tanıyıp çıkarmaya insan
Ve kuzguni siyah bir yerde yanık ağıtlar tüten
Şoklayarak yokladığı çiyan sessizliğine bürünmüş kilitlenmiş karanlığın
Kaç mumluk derinliğe ulaştığına dair çarmıh kurup çark çevirtiyor
Burdan ötesi ilerisi çıkışı yok gibisi ve benzer
Kütüüür kütür dünya deneyip,
Arızalı ve bozuk çilingir tahminlerinde bulunuyor
Dolsun dolmasın ömrü günü yoksul sevkiyatını bekliyor
Sorgusuz sualsiz kendi eceli ve eliyle adsız esamesize bizzat
Her çıtırtıda daha bir titreyerek agu ile zar
Daha bir ürkek
Daha bir solmuş
Daha bir hoyrat
Daha bir silik
Daha bir sefil
Daha bir yabancı daha bir tedirgin ve soğulmuş
Can telaşına karalar bağlayıp teneşiri boylayan meçhul telef
Ocak /22
Kayıt Tarihi : 25.1.2022 14:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!