MÂZURSUN
Ben yandım…
Sen ellerinle rüzgârı çağırdın,
Ben ateşe düştüm,
Sen uzaktan seyrettin…
Ben her gecenin koynunda sustum,
Sen sabahları gülerek karşıladın…
Bilmiyorsun, anlamıyorsun…
Mâzursun.
Ben bir veda’nın eşiğinde kaldım,
Sesim titredi, gözlerim daldı…
Ben yoklukla sınandım,
Sen varlıkla avundun…
Ben susarken içimde fırtınalar koptu,
Sen bir tatlı huzur içinde uyudun…
Anlamadın, hissetmedin…
Mâzursun.
Benim yollarım yokuştu,
Sen dümdüz bir ovada yürüdün…
Ben her adımda taşlara takıldım,
Sen çiçeklere basarak geçtin…
Ben sensiz bin gece kan yuttum,
Sen bir gece sensiz kalmadın…
Bilmedin, görmedin…
Mâzursun.
Ben hasreti içime mühürledim,
Sen ayrılığı bir şarkı gibi söyledin…
Ben gözlerimi ufka diktim,
Sen arkana bile bakmadın…
Ben sessizliğin içinde kayboldum,
Sen kalabalıklarda kayıtsız yürüdün…
Sezmedin, hissetmedin…
Mâzursun.
Ben geceleri dua niyetine adını fısıldadım,
Sen yeni isimleri ezberledin…
Ben bir gülüşüne ömrümü adadım,
Sen beni bir cümlede tükettin…
Ben zamana yenilmemek için direndim,
Sen beni zamanın ellerine bıraktın…
Umursamadın, dönüp bakmadın…
Mâzursun.
Ben göğsümde bir dağ gibi taşıdım acıyı,
Sen yük olmaktan korktun…
Ben bir çift göz uğruna yolumu kaybettim,
Sen başka gözlerde yolunu buldun…
Ben kırık bir saatin içinde asılı kaldım,
Sen zamanı kendine uydurdun…
Düşünmedin, anlamaya çalışmadın…
Mâzursun.
Şimdi yollar ayrı, sözler eksik,
Ben hâlâ içimde fırtınalar taşırım…
Senin gökyüzün mavi, benimkisi gri,
Sen güneşi izlersin, ben gölgeyi…
Ben seni her satıra sığdırırken,
Sen ismimi bile unuttun…
Ama ne çıkar ki?
Hiçbir şeyin farkında değilsin…
Mâzursun.
Kayıt Tarihi : 8.3.2025 03:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)