Karıncaya davet var, ikirlikli patrondan
Yalan söze bal sürmüş, uzattığı balondan.
Bir kumpastı oynanan; karınca, yiğit insan...
Nazarın tezgâhından; pay alan kader! Ozan.
Yürek terin aksa da, duymayan taştan duvar,
Kapı önüne konan, garip gözde yaşlar var.
Hangi paranın gücü? Etmez gözyaşın kadar
Alma mazlum ahını — zalim ömr Hakk’tan radar.
Nice Nemrut, Firavun hayata verdi karar,
Her şafağın akşamı; herkese, nisyan yarar.
“Doymuyorum” diyenler kendine verir zarar
Mazlumun dünyasında, unutma: bir Allah var.
Dokunma, ona sakın! Ezme, o bir karınca.
Çiğnedin; geçtin gönül, göğsünü de yarınca
İnleyen nağmeler var, arşa dek, kararınca...
Kırk katır, kırk satır mı? Seç cevabın — arınca!
Kayıt Tarihi : 19.9.2025 08:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Kırk katır, kırk satır" arasında,
Malı götürenleri
Hep "dört ayak üstüne düşenleri"
Gördükçe!
Mazlum mu
O her yerde, her zaman
Aynı!
Tebrikler Mehmet Bey..
TÜM YORUMLAR (1)