Mazlumların Gür Sesi
Haksızlığın düşmanı, mazlumların gür sesi,
O bir vatan aşığı, hiç derdi yok canından…
Abdestli azaları, İman kokar nefesi,
Helal sütle yoğrulmuş, asaleti kanından.
Derdi İslam Dünyası, Müslüman için yaşı,
Davası Hakk olunca asla eğilmez başı,
Hizmete yemin etmiş, delecek dağı taşı,
Tüm dünya teyakkuzda, heybetinden, şanından.
Yıllarca hizmet etti, koştu her işlerine,
Hep korudu, kolladı, harcadı peşlerine,
Pastalar büyüdükçe az geldi dişlerine,
Ülkeyi yutmak için ayrıldılar yanından.
İhanet ağları var, kast etmişler birliğe,
Dış mihraklar emretmiş, saldırdılar dirliğe,
Şu vatana ihanet yakışır mı erliğe?
Gözü Pek kararlıdır, çıkaracak ininden.
Dünya ayağa kalktı, projelere saldırdı,
Nefret tohumlarını uykusundan kaldırdı,
Üç beş çapulcu bulup ceplerini doldurdu,
Yakıp-yıkıp, kırdılar arkasından, önünden.
Bu Milletin destanı sığmıyor bin yıllara,
Unutturmak uğruna çıkardılar yollara,
Şucu-bucu diyerek ayırdılar kollara,
Koparmak istiyorlar, tarihinden, dününden.
Darbeleri savurdu, İmanlı dik duruşu,
Hainler saf değişti, görünce üç kuruşu,
30 Martta sandıkta Halk yaptı son vuruşu,
Birazcık aklı olan vazgeçmeli kininden.
Halka rağmen halkçılık söylemden öte geçmez,
Tefrika libasını her terzi kesip biçmez,
Şerbet diye sunsan da Bu Millet zehir içmez,
Sen Halktan üstün müsün; akıl-irfan yönünden?
Mustafa Hoşoğlu
31.03.2014
Kayıt Tarihi : 31.3.2014 11:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!