kayboldun gözden
ayrılığa kaynar kazan kaldırma zamanı
göğe küs tren yolculuklarım gibi
acıya kanmamak için şark düşselliğinde
karışmamalıyım hiçbir mevsime elimi kolumu bağlayıp
çıplak suskunluğuna bürünürken erik ağacı
uzağımdaki tek çizgisin
ucun bucağın taşınca göz kenarlarımdan
gün kalmaz balkonunda seni sayıklamalarımın
seraplaşır sokağımız
çocuk oynaşmaları gibi iner içime
ilk turuncusu kapı önümüzün
mazlum ve yaralı
ve karıncalanınca defter
ben hala hiç kimseyle olmamış olacağım
gülün kıyamadığı kendi son yaprağında
suyla yaşlanınca toprak
bozulmayacağım hala saçlarını aradığım hariç
o ara üşüme anlarımın terini sileceğim
toprak yaşlanır
kaybolur gözden ellerimin son hali
hani eskilerin ırağı
benimse sızım sızım gri karası kanamalarımın
kımıltısız semt sakinliğine alışkın
her defasının ilk sefasıdır bu
çünkü sevmeyi seçmek bir ömür türüdür
ve sonra ayrılık ve aşk doğuştan gelir...
Kayıt Tarihi : 5.1.2011 01:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/01/05/mazlum-ve-yarali.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!