Maneviyat baylar maneviyat,
Ölüm her zaman teğet geçmez kirpiğimizden.
İçimizden
İlgimizden
Alakamızdan
Siyah takım elbisem olsaydı da hayranlıkla baksaydı bana, gözlerini kaçırmadan öylece baksaydı sadece...
Fiyakalı siyah takım... jilet gibi... bakmaya doyamaz dı belki... hem siyah takım on numara hemde içindeki ben...
Yoksa önemsiz mi siyah takım... acaba siyah takımı sevmesi...yok ya öyle bir şey değildir.... siyah takım derken başkasının ismini mi haykırıyordu yoksa....of bu nedir! ! ! !
Ben yine de o siyah takımı alacağım...belki onun istediği siyah takım olur...hoşuna gider belki....ama içinde ki istediği değil...boşa mı? bu uğraşlar...Bırakmalımıyım?
Of! aklım şaştı... ne güzel dalgalanırken MAVİ deniz uçsuz bucaksız... baktım ve gördüm gök de MAVİ....deniz ve gök birleşmişti MAVİ de... iki mavi arasında martılar uçuşuyordu...hayır ne uçması resmen alay ediyorlardı benimle... ulaşamadığım MAVİ ile dans ediyorlardı nispet eder gibi...
Zor mu geldi hey... bıraktım MAVİ lere martıları...bıraktım SİYAH lara takımları... ve bıraktım kendimi kendine...onuda kendine..sözü de sözüme...
Ne yaz mevsimleri gördüm ayaz kış,
Kanımın çılgın olduğu zamanlar mış,
Gözlerinden başka derman kalmamış!
Nasılca olurdu Molla Kasım'ın hali görmeyeydi Yûnus'u, keyfi bol olurdu!
Yûnus, Yûnus olurmuydu Molla Kasım'ın hinliği kıskançlığı olmasaydı?
Gözlerin gözüme değince,
Dillerim seni söyleyince,
İşler gönlüme ince ince,
Gözlerinin kırpan kahvesi.
Sevdamı güvercinin ayaklarına bağlasam,
Tozlu raflardan indirsem okuyup ağlasam,
Şiirlerimi ki onlardır seni anlatan,
Her mısrada haykırsam sana bağlansam!
O güvercin uçup gitse, haberdar etse,
Kirpiklerin ok mu güzel?
Hiç insafın yok mu güzel?
Batıyor her bir bakışın,
Bir gülüşün çok mu güzel?
O saçların yakar beni,
Güzelmiş güzelliğin güzellerden,
Çok bilmiş deyip gezenlerden,
Duymadım böylesini,
Ne Şirin'den ne Aslı ne de Leyla'dan.
Dünya dursa neye yarar başım seninle dönerken...
_____________________
Bir fırtına essin
Kokunu burnuma getirsin...
____________________
Gecenin karanlığına gözlerin ay gibi ışık saçsın önümü sen göreyim...
Kelimelere çobanlık yapıyorum, heybemde şiirler. Harfler sürüden kaçmış, isyandalar. Adın geçiryordu kavalımda ahenk ile. Harfler kalemimden kaçıyor.
İsyan içindeler.
Bahar gelmiş gönül hazan içinde. Ben dalmışım duru gözlerinde. Gözlerin bana bakıyor, ben isyan içinde.
Ellerim terliyor,terim kağıt üstünde. Kafiyeler mürekep içinde. Mürekkep isyan içinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!