Bu ne sevdadır, bu ne aşktır
Özlemek bizim taşıyabileceğimizden ağır geldi
Kalbimi ellerinde bıraktım
Sorma bana da nasılım bilmiyorum
Bir güz yarası açıldı yüreğimizde
Sustuk kaldık öylece
Sana doğru attım adımlarımı
Bir küçük tebessüm aldı yüreğimizi de
Yükselişler için uzatmadık mı ellerimizi?
Bilmez miydik sisli tepeleri
Hangi dağ eteğini görür?
Gönlümüzdeki bu aşk gökyüzü olurdu bize
Kovduk yanıbaşımızdan
Ağladık gizlice yıldızlar şahit
Okunan ezanlar da kaç kez yalvardık
Biz kaç kez daha vurulduk kaç kez yenildik
Sevdik ilk defa sever gibi sevdik
Tattık aşkların en güzelini de senin elinden,
İçtik buğulu sevda şarabını dudaklarından,
Uğurladık da en bir yürekten
Kandırmasın bizi bu tatlı yalnızlık
İnsan bir kere sever
Ah insan yenilir bir kere
Bırakıp gidilmez aşk soğuk mermerlere
Ölüm var baş ucumuzda kaçamam
Soğuk toprak bedenimi sarmadan
Seninle olmalıyım
Nefes almak istemiyorum seninle ölmeliyim
Bir insan kaç kere ölür?
Kaç kez dirilir bu hüznün kucağında
Bu bağırışlar ne zaman susar içimde
Ben ne zaman kaldım bu yangının içinde?
Her bir gülüş bir bıçak yarası yüzümde
Acılı bir anne içimdeki sessizlik
Hangi dilde anlatılır ki bu öfke
Kaç bedende yok olur bu boşluk
Unutuldular sonsuzluk yolcuları
Şimdi yarım kaldık sen gidince
Aşk sahnesinden atıldık
Biz de bir öykü olduk heyecan dolu.
Maziye karıştık biz de şimdi
Verdiğimiz sözlerimiz kayıp
Şimdi biz yok her şey sen ve ben
İki ayrı karmaşık dünya.
Büşra Nisa Kaya
Kayıt Tarihi : 3.9.2024 18:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Emeğinize sağlık tebriklerimi sunuyorum...
Teşekkür ederim. Küllerimizden doğacağımız günlere...
Emeğine yüreğine sağlık şairem
Kalemin kavi olsun
Selâm saygı ve muhabbetle
Teşekkür ederim. Sevgi ve mutlulukla kalın.
BİR YOL ÇİZ BANA
Maziden atiye, bir yol çiz bana,
Meçhule geminle, yola çıkayım.
Katık niyetine, umut ver bana,
Her iki cihanda benden olayım.
Şimal yıldızım ol, yolumu sen çiz,
Korku denizini, senle aşayım.
Hayata mana ver, birazcık da giz,
Sevda ülkesine, tez kavuşayım.
Ne hava, ne suya; ne de toprağa,
Yüreğine düşen, cemre olayım.
Menekşe morundan, yeşil yaprağa,
Bahçende baharın, rengi olayım.
Evindir hem kalbte, hem de ruhumda,
Hayata manayı, veren gizli güç.
Sorgu melekleri bin kez sorsa da,
Hep ismini ben, söyleyeceğim.
Ma'budem sensin, kutsalım da sen,
Gerisi bir hiçlik, fani bu beden.
Ellerin elime, değmeden ölsem,
Bil ki bu dünyada, yaşamamışım
Kaleminize sağlık. Elleri ellerime değmeden bu dünyadan gitmemek dileğiyle.
SEN OLMAYINCA
Hayat denen çölden akan tek nehir,
Kurudu, akmıyor; bozuldu sihir,
Sen varken cennetim, olan her şehir,
Harabeye döndü, sen olmayınca…
Gündüzler kısaldı, uzadı gece,
Ölümü özledim, hayattan önce,
"Yasaklı bir dil"le aşk iki hece,
Kan olup damladı, sen olmayınca…
Feryatlarım sessiz, yüreğim bomboş,
Sevda şarabıyla gezindim sarhoş,
Ayyaşlara mesken, en ucuz varoş,
Kabul etmez beni, sen olmayınca…
Sen gittin gideli yüreğim yasta,
Selamın özlendi, gecikti posta,
Acımı saklayıp, en yakın dosta,
Anlatsam ne çıkar, sen olmayınca
Esrimiş bir başla, yorgun bir beden,
Vurgun yemiş kalbim, bir şey bilmeden,
İsmine adanmış, şiirlerimden,
Nasıl beste olur, sen olmayınca
Mükemmel eşliğinize teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (4)