Bu kokuyla yaşıyoruz leşten leş
Nefret beleş, kin beleş, haset beleş
En güzel parfümden daha güzeli ter
Herkes onuncu köyde bu yalan yeter
Soracaksan nedir çürümüşlük emaresi
Bilmiyorum ama ekransızlıktır çaresi
Sorsan bilen yok koku yayan cehalet
Sözler halkına mermidir sıkan ihanet
Her söz birine saplanır öldürür yaralar
Düştükçe yalan cemresi temizi karalar
Değerler aranıyor idraksizlik diz boyu
Bu siyaset türünde cehalet çok koyu
Münevver üzülülür zaten yoktur soran
Işık yetmez Projektörle aranır akıl yoran
İşte bundan doğrular kulaklara ağır
Söylesen kim duyacak insan sağır
Hastaneye gidiyoruz bir avuç hap
Kıymaya sinir katıyor bizim kasap
Daha da kötüsü kimse değil farkında
dönüyoruz işte bu Amerikan çarkında
Bu kokunun üçte beşi siyasetten
Bıktım kardeş bıktım, hamasetten
Millet diyor Siyasetçiden satılık cennet
Yaşa varol diye şakşaklanır cenabet
Taksicinin derdi uzun yol, trafik, otoyol
Tiyatrocunun derdi figüranlıktan başrol
Lügatten silinmiş artık insanın haddi
Ve iğreniyorum çünkü her şey maddi
Çürümüşüz kokuyoruz şehir kalaba
Yer gök, meydan, kaldırım araba
Yerli, yersiz, turist her yer insan seli
akıllı var diyorlar yalan herkes deli
İnsan çoğaldıkça değerleri sürünüyor
Kaf dağından büyük burun görünüyor
Mühendis yetişmez okulu kirli
kitabı materyalizm aparatı zehirli
Bakarsın Anadolu çocuğuna bulaşır
Bir insana, mahalleye, ilçeye ulaşır
Ferdi pohpohlar özgürlük diye diye
Kimseler sormaz böyleyiz niye
Materyalizm bulaşan ahlaksız
Dünya bakışı ya haklı ya haksız
Doktor yetişmez Tıp zenginlik aparatı
Bebekte yatı olmalı Nişantaşı'nda katı
düzen böyle herkes mülkün peşinde
Kaşıkçı elması aranıyor bilim leşinde
Evlatlar mimar depremde devriliyoruz
İnsan bitti artık maymuna evriliyoruz
Kayıt Tarihi : 1.9.2024 12:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!