Mayısın On Dokuzu Şiiri - Yorumlar

Mayıs'ın ondokuz'u yıllardan Atatürk
Gün geçtikçe geriye dönüldü inlerken Atatürk
Şimdi karanlıkları gördükçe ağlayan Atatürk
Selanik'li Ali Rıza'nın oğlu Mustafa.

başka söze gerek varmı ...bazen annemin genclik resimlerine bakarım kıyafetlerine...benim şu an giyemeyeceğim etekler var üstünde yıl 1950 ler...ve şimdi 2008 cağmı atladık yoksa cağdan gerimi atladık inanamıyorum...millet uzayda cirit atarken biz hala başörtüsünü değilmiyi tartışıyosak....
sayfalarca yazabilirim ama şiir anlatmış zaten...kutluyorum genc yüreği...ve paylaştığınız için sizi üstad....her iki yüreğe papatyalar sevgi ile

Bu şiir radyoda dinlemiş ve çok etkilenmiştim...Kutluyorum Ezgi kutluyorum...Ve diyorum ki Ezgiciğim;
Siz gençler uyanacak,sahip çıkacaksınız vatana
Gideceksiniz Anıtkabirde şu an üzgün yatana
Dikileceksiniz kuran elinizde sözler vereceksiniz atana
Bu kuran'ı özgürce okumak imanımla yaşamak için
Vatanımda özgür,laik,Cumhuriyetimde yaşamak için
Vermeyeceğim ne kanunla,ne parayla
Ülkemin bir karışını yabancı olupta alana
Sen rahat uyu atam şad olsun seni doğuran ana
Gördükçe ülkesinin gençlerini kıvanacak salında
Selanik'li Ali Rıza'nın oğlu Mustafa...

Üzgünüm Atam tutamadık biz sözümüzü
Her bayram'da yalan kapladı özümüzü
Hazana çevirdiler baharımızı güzümüzü
Affet bizi Ali Rıza'nın oğlu Mustafa

Tebrik ediyorum şair.
Mustafa Yiğit

Üzgünüm Atam tutamadık biz sözümüzü
Her bayram'da yalan kapladı özümüzü
Hazana çevirdiler baharımızı güzümüzü
Affet bizi Ali Rıza'nın oğlu Mustafa

Tebrik ediyorum şair.
Mustafa Yiğit

Üzgünüm Atam tutamadık biz sözümüzü
Her bayram'da yalan kapladı özümüzü
Hazana çevirdiler baharımızı güzümüzü
Affet bizi Ali Rıza'nın oğlu Mustafa

Tebrik ediyorum şair.
Mustafa Yiğit

Ey Türk Gençliği !
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezhür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk İstikbalinin Evladı !

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.