Türk şiir ve şairlerinin buluşma platformu antoloji.com kültür ve sanat portalı bünyesinde 12 Mayıs 2006 tarihinde kurduğumuz ve bir ekip olarak geliştirdiğimiz Yeşilrmak Şiir Vadisi Grubu olarak bu yıl ikincisini düzenlediğimiz *** Boraboy Şiir Günleri (23-24 Mayıs 2008) *** etkinliği, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sene de ardında unutulmaz anılar ve kalıcı dostluklar bırakarak bir rüya gibi son buldu.
Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu’nun kinci kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlediğimiz etkinlik için aylar öncesinden başlayan planlama ve hazırlıklar yapıldı.Etkinliğin mümkün olduğu kadar kusursuz olması ve amacına uygun olarak sonuçlanması için grup kurucusu olarak ben Ali Rıza ATASOY, grup yöneticisi Fesih AKTAŞ ve grup yöneticisi Ömer CELEP başta olmak üzere organizasyonda gönüllü olarak görev alan Taşova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okul ve kurumlarda görev yapan eğitim çalışanları tarafından aylar öncesinden başlayan detaylı bir planlama ve bu plan doğrultusunda detaylı bir çalışma yürütüldü. Bu planlama ve hazırlıklar esnasında gurubun ve etkinliğin Ankara boyutuyla; katılımcıların toplanma ve topluca Taşova’ya hareketinin sağlanması için araç temini ve katılımcılar arasında iletişim sağlama gibi iş ve işlemler Ankara’da ikamet eden grup yöneticisi Hüseyin BACANK tarafından, yine katılımcılar arasında iletişim kurma gibi görevlerin Ankara boyutuyla grup yöneticisi İbrahim İMER, İstanbul boyutuyla da İstanbul’da ikamet eden grup yönetici Burhanettin AKDAĞ tarafından yürütüldü.
Boraboy Şiir Günleri (23-24 Mayıs 2008) duyuru metninde yer alan planlama ve program doğrultusunda herhangi bir aksaklığa meydan verilmeden gerçekleştirildi.Katılımcı şairlerin bir bölümü 23 Mayıs 2008 Cuma günü öğleden önce Ankara’da buluştular ve grup yöneticimiz Hüseyin BACANAK tarafından temin edilen araçla öğleye yakın saatlerde Ankara’da buluşarak topluca Taşova'ya hareket ettiler.Bunun dışında kendi imkanlarıyla veya diğer illerden gelecek katılımcılar da aynı gün sabah saatlerinden itibaren bulundukları illerden birer ikişer Taşova’ya gitmek üzere yola koyuldular ve aynı gün öğle saatlerinden itibaren yine birer ikişer Taşova’ya inmeye başladılar.
Katılımcı şairler ve şiirseverler yine aynı gün öğle saatlerinden itibaren Taşova Öğretmenevi bahçesinde bendeniz Ali Rıza ATASOY, Fesih AKTKAŞ ve Ömer CELEP tarafından karşılandılar.Taşova’ya erken saatlerde inen katılımcılar Taşova Öğretmenvi bahçesinde kendileri için ayrılan mekanda oturup dinlendiler, diğer katılımcılarla tanıştılar ve en son gelecek şair dostları bekleye koyuldular.Akşama yakın saatlerde son olarak Hüseyin BACANAK refakatinde topluca Ankara'dan hareket eden katılımcılar geldiler ve Öğretmeevi bahçesinde organizasyonu yürütenler ve diğer katılımcılar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandılar.Öğretmenevi bahçesindeki kısa bir dinlenme ve tanışma faslının ardından yine Taşova Öğretmenevi salonunda topluca yemek yenildi.Akaşam yemeğini müteakip katılımcı misafirler Taşova Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen “Bir Bahar Akşamı Şiir Dinletisi Ve Mezuniyet Programına” izleyici olarak kaldılar.Buradaki programın ardından çay ikramı yapıldı ve programın tanışma ve sohbet bölümüne geçildi.Bilahare misafirler yatılı okul pansiyonlarına yerleştirildiler ve geceyi Taşova’da geçirdiler.
..
1 Mayıs, emek ve dayanışma günü
1886 yılına kadar gider kökü
Geçmişi acı ve kanla dolu
1 Mayıs artık mutlu ve huzurlu
1 Mayıs, barış ve kardeşlik günü
İşçinin alın terinin gücü
..
Fenerbahçe 1 Mayıs alanı Taksim’de.
Beşiktaş 1 Mayıs alanı Taksim’de.
Galatasaray 1 Mayıs alanı Taksim’de.
Trabzonspor 1 Mayıs alanı Taksim’de.
28.4.2017
..
Müttefik devletler yenilince, Osmanlı devleti de yenik sayıldı. Mondros mütakeresi ile ülkemiz itilaf devletleri tarafından işgal edildi. Buna göre Fransızlar Adana ve Hatay'a; İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon'a; İtalyanlar Antalya'ya yerleştiler. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir'e girdi. Böylece yurdumuz paylaşıldı. Ordularımız dağıtıldı, İstanbul Boğazı düşman gemileri ile doldu. Bu işgallere karşı çeşitli kurtuluş çareleri arandı.
Kimisi Amerika mandasına girelim. Kimisi İngiliz himayesine girelim, kimisi ise bölgesel kurtuluş çareleri arayalım düşüncesine girdiler. M. Kemal Atatürk bunların hiçbirini itibar etmeyerek “ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” düstur'unu örnek alarak tam bağımsızlık parolasını hedef olarak gösterdi.
Ancak; bu amaca ulaşmak için millet iradesine gerek vardı. İstanbul hükümeti, İngilizlerin baskısı altındaydı ve ülkenin işgali karşısında kayıtsız kalmaktaydı. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 da Samsuna 9. Ordu müfettişi olarak gönderildiğinde ona verilen görev; Samsun ve havalisinde işgal kuvvetlerine karşı direnenlerin ayaklandırmalarını bastırmaktı.
M. Kemal Samsun'a vardığında, gerçek hedefini uygulamaya koydu. İşgalcilere karşı nümayişler düzenletti. Protestolar yaptırdı. Toplantılar yaptı. Osmanlı hükümeti onu görevden aldı. Ama o Erzurum, Sivas kongrelerini yaparak kurtuluş mücadelesini başlatmıştı bile. Artık savaş dönemi vardı. 1. İnönü 2. İnönü, Sakarya, Dumlupınar, B. Taarruz, Başkomutanlık meydan savaşı gibi savaşlarla düşmanı yurttan attı. Daha sonra TBMM'sini açtı. Cumhuriyeti ilan etti. M.Kemal Bu yüzden 19 Mayısı kedisinin Doğum günü olarak kabul eder.
Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum Günü olan 19 Mayıs ile aynı güne denk gelmesi manidardır. Bağımsızlığa giden yolun başlangıcı olan 19 Mayıs, 1981 den beri Milli Egemenlik Gençlik Ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. 19 Mayıs, Milli Egemenlik Bayramıdır. Çünkü milletin iradesi ve gücüyle Egemenliğe, bağımsızlığa M.Kemal önderliğinde kavuşmuştur.
M.Kemal, milletine en güzel rejimi, halkın kendi kendisini yönetmesini Uygun görmüştür. 19 Mayıs, Gençlik Ve Spor Bayramıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Geleceği gençlerin elindedir. Gençliğin cumhuriyeti ayakta Tutabilmesi için zinde, çevik ve ahlaklı olması gerekir. Bu yüzden Atatürk, Türk gençliğine büyük önem vermiştir.
Bugün 19 Mayıs bütün milletçe bağımsızlığımızın tadını çıkarırken, Neden bugünün bayram olduğunu lütfen hatırlayıp yaşatalım. Yapılan mücadelelerin değerini bilerek, ülkemizi bir adım daha ileri götürmek için gereken her türlü fedakârlığı yapalım.
..
BİR MAYIS BAYRAMDIR İŞİ OLANA
01.05.2011
Herkes bir mayısta bayram yapamaz
Bir mayıs bayramdır işi olana
Aç karnına meydanlara çıkılmaz
Bir mayıs bayramdır işi olana
..
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI
Yürekten yüreklere çağlayan bir ırmaktı
Bir bayram coşkusunda kutlanırken 1 Mayıs
Gel gör ki görkemini yasaklara bıraktı
İşçiyi, emekçiyi birleştiren 1 Mayıs!
..
Ak 19 Mayıs ak
Mustafa Kemal Samsuna çıkacak.
Al 19 Mayıs al
Sivasta Mustafa Kemal...
Yeşil 19 Mayıs yeşil
Çimenlerde çocuklar oynaşır.
..
ben seni bir mayıs gibi sevdim
sokaklara dökülüp haykırırcasına
kalabalıklaşarak ve coşarak
ben seni bir mayıs gibi sevdim
sokaklara dolarcasına
pankart pankart, afiş afiş,
slogan slogan büyüyerek
..
DEĞERLİ ARKADAŞLARIM! Çanakkale gezimiz için startı vermiş bulunuyoruz. Değerli grup üyemiz Ekrem Şama Beyefendinin rehberliğinde 'daha önce böylesi bir geziyi yapmadım' diyeceğiniz dostluk, samimiyet, kültür, eğlence hepsi birarada dolu dolu bir gezi olacağını sizlere şimdiden söyleyebilirim. katılım sayısı sınırlı olacağından gelmek isteyenlerin bildirmelerini rica ediyorum.
Program çok geniş yelpazeli olacak. 18 Mayıs gecesi Anadolu yakasından hareket edilecek. Avrupa yakasından katılacak olanlar da alındıktan sonra 19 Mayıs Cumartesi sabahı varış yerimizde olacağız inş. günü zengin bir şekilde geçirdikten sonra gece yola çıkarak 20 Mayıs Pazar sabahı İstanbul'da olmayı planlıyoruz. Katılacak arkadaşların grubumuza veya özelime bildirmelerini rica ederim.
..
Türk şairlerinin ve şiirlerinin buluşma platformu antoloji.com kültür ve sanat portalı bünyesinde 12 Mayıs 2006 tarihinde kurduğumuz ve bir ekip olarak geliştirdiğimiz Yeşilrmak Şiir Vadisi Grubu olarak bu sene üçüncüsünü düzenlediğimiz *** Boraboy Şiir Günleri (22-23 Mayıs 2009) *** kültür ve sanat etkinliği, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de ardında unutulmaz anılar ve kalıcı dostluklar bırakarak bir rüya gibi son buldu.
Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu’nun kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında her yıl düzenlediğimiz ve artık geleneksel hale gelen Boraboy Şiir Günleri üçüncü etkinliği için aylar öncesinden başlayan detaylı bir planlama ve hazırlıklar yapıldı. Etkinliğin en az kusurla, hatta mümkün olduğu kadar kusursuz ve amacına uygun olarak sonuçlanması için kutlama komitesi olarak ben Ali Rıza ATASOY, grup yöneticilerimiz, Ömer CELEP, Fesih AKTAŞ, Müzeyyen KESKİN, Hüseyin BACANAK, Ahmet EROĞLU, Taşova Lisesi Müdürü İbrahim MALKOC ile birlikte grup üyemiz aynı zamanda kameramanlık görevini yürüten Ahmet ÖZKAN ile grup üyemiz ve aynı zamanda etkinlik süresince sunuculuk görevini yürüten Taşova Yeşilırmak İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Sercan TAŞ başta olmak üzere, organizasyonda gönüllü olarak görev alan Taşova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okul ve kurumlarda görev yapan eğitim çalışanları tarafından aylar öncesinden başlayan bir planlama ve bu plan doğrultusunda detaylı bir çalışma yürütüldü.
Boraboy Şiir Günleri (22-23 Mayıs 2009) duyuru metninde yer alan planlama ve program doğrultusunda herhangi bir aksaklığa meydan verilmeden gerçekleştirildi ve 23 Mayıs 2009 Cumartesi günü akşam saatlerinde yöremizin zümrüt gerdanlığı Boraboy’da bir rüya gibi son buldu.. Bu sene ilk kez etkinliğin şiir dinletisi bölümünün ortalarında geçici bir yağmura yakalandık ve bu nedenle programın geri kalan bölümünü Boraboy Göl gazinosunda kapalı mekanda tamamladık. Gördük ki yağmur da Boraboy’a ve Boraboy Şiir Günleri etkinliğine ayrı bir renk ve güzellik kattı, her şey belki mükemmel değildi ama öyle zannediyorum ki mükemmele çok yakındı.Katılımcı şair dostların bir bölümü 22 Mayıs 2009 Cuma günü öğleden önce Ankara’da buluştular ve grup yöneticimiz Ahmet EROĞLU ve Müzeyyen KESKİN tarafından temin edilen araçla öğleye yakın saatlerde Ankara’dan toplu olarak Taşova'ya hareket ettiler.Bunun dışında kendi imkanlarıyla veya özel araçlarıyla diğer illerden gelen katılımcılar da aynı gün sabah saatlerinden itibaren bulundukları illerden birer ikişer Taşova’ya gelmek üzere yola koyuldular ve aynı gün öğle saatlerinden itibaren yine birer ikişer Taşova’ya inmeye başladılar.
Taşova’nın zümrüt gerdanlığı doğa harikası Boraboy’a ve Yeşilırmak Şiir Vadisi’ne gönül veren katılımcı şairler ve sanat dostları yine aynı gün öğle saatlerinden itibaren Taşova Öğretmenevi bahçesinde grup başkanı olarak bendeniz Ali Rıza ATASOY, grup yöneticimiz Ömer CELEP, organizasyon işleriyle görevli Taşova Lisesi Müdürümüz İbrahim MALKOÇ, grup üyemiz ve kameramanımız Taşova Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğretmeni Ahmet ÖZKAN, grup üyelerimiz ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü personelimiz Serap ÖZGÜR, grup üyemiz ve Öğretmenevi Müdürlüğü personelimiz Macide ÖZTÜRK, foto muhabiri olarak görevlendirdiğimiz arkadaşımız Taşova Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni Ömer ŞENGÜL ve grup üyemiz ve aynı zamanda etkinliğimizin sunuculuk görevini üstlenen Taşova Yeşilırmak İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Sercan TAŞ tarafından karşılandılar.Taşova’ya erken saatlerde inen katılımcılar Taşova Öğretmenvi bahçesinde kendileri için ayrılan mekanda oturup dinlendiler, diğer katılımcılarla tanıştılar ve en son gelecek şair dostları beklemeye koyuldular.Akşama yakın saatlerde son olarak topluca Ankara'dan hareket eden katılımcılar geldiler ve Öğretmeevi bahçesinde organizasyonu yürütenler ve diğer katılımcılar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandılar.Öğretmenevi bahçesindeki kısa bir dinlenme ve tanışma faslının ardından; Taşova şehir merkezinde ve ırmak boyunda toplu olarak bir gezinti yapıldı. Kısa süreli bu şehir turunun ardından Taşova Öğretmenevi salonunda topluca yemek yenildi. Akaşam yemeğini müteakip katılımcı misafirler tekrar Öğretmenevi bahçesinde kendileri için ayrılan mekanda yerlerini aldılar. Burada misafirlere çay, meyve, çiğ köfte ikramı yapıldı ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar bu mekanda şiir ve sanat üzerine paylaşımlar yapıldı. Bilahare misafir şairler ve sanat dostları yatılı okul pansiyonlarına yerleştirildiler ve geceyi Taşova’da geçirdiler.
..
Türk Devleti’nin fiili kuruluşu
Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıcı
Çağdaş ve uygarlığın ilk yolu
19 Mayıs, bağımsızlık bayramı
Esaretten kurtuluşun şahlandığı
Milli Mücadelenin başlangıcı
..
Çiçeklendikçe Mayıs dalları, boy verir adınızla büyüyenler
Ahdınız bin yemin olup, kanatlanır özgürlüğe
Bağımsızlık haykırır dar ağaçlar, meydanlar
Acınız dağılır yüreklere
Altı mayıs sabahlarına düşen, üç parça ateşle.
6.Mayıs.2016
..
Bir mayıs şarkısı daha geride kaldı.
Bilir misin mayıs şarkılarını? Aşkın yaşanmamış, yaşanamamış sıkıntılarını anlatır, hep mayıs ayında.
Puslu sabahlarda ya da aysız gecelerdeki yalnızlıkları da anlatır.
Umut bir yandan da; çünkü mayıs her ne kadar erguvanların gittiği ay olsa da, baharın yaza el uzattığı aydır. Hem de birdenbire...
Mayıs şarkılarında hem dostluk vardır, arkadaşlık, olmazsa olmazlık, sevgi ve aşk tabii ki; hem de yalnızlığın koyu tadı, ayrılık, hüzün, acı ve mutsuzluğun tek başına çalınan ıslığı vardır.
Ama en çok umut ediş vardır; aşkı bulmayı umut ediş.
Mayısta yağmur da vardır; bu doğal, fizikî bir durum değildir. Bu gökyüzünün ağlamasıdır kısaca.
..
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri, 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuruyla İstanbul’dan yola çıkarak 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a bir güneş gibi doğdu ve Kurtuluş Savaşının başlangıcına imzasını atan bir dizi toplantıları başlatarak Türk milletini Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolda emin adımlarla, onur, cesaret, birlik-beraberlik ruhuyla yürümelerinin, hep bir birlikte mücadele etme gücünü kendilerinde bulmalarının yolunu açarak zorlu bir mücadeleye hazırlanmalarını sağladı. Onun içindir ki; Atatürk’ün Samsun’a ayak basması “Kurtuluş Savaşı’mızda çok büyük bir anlam ve öneme sahiptir. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919’da İstanbul’dan başlayan yolculuğu, Zafer’le sona eren Kurtuluş Dönemini simgeler.
Atatürk’ün Türk Gençliği’ne güveni sonsuzdur. O nedenledir ki; Gençliğe Hitabe’yi dillendirmiş, o nedenledir ki; bu ülkeyi gençliğe emanet etmiş, “Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz! ”, demiştir. O nedenledir ki; ” Muallimler; Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister., diyerek gençliği de öğretmenlere emanet etmiştir. Türkiye’nin, aydınlık geleceğini inşa edecek olan gençlerin en iyi şekilde, özgür iradeleri ile özgür düşünceli, sağlam basan bireyler olarak yetiştirilmeleri sorumluluğunu da ancak öğretmenlerin omuzlarına yüklemiştir. Çünkü, ona göre öğretmenin başarısı, gençlerin, ülkenin başarısı demektir. Öğretmen, gençleri sadece kendi alanında yetiştirmekle kalmayıp, onları toplum hayatı içindeki rollerine de yani, hayata hazırlamakla da yükümlüdür.
Yine bir 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda, yine bin bir umutla, bin bir hayallerle bakarken çocuklarımıza, gencecik fidanlarımıza, onur ve gururla kabarıyor göğsümüz, içimden “Sizsiniz, her şeyimiz, ekmeğimiz, suyumuz, hayallerimiz, umudumuz, siz olmazsanız (Allah Korusun) ne anlamı var ki her şeyin, tek bir lokma şu dünyadan umduğumuz, o da yaş olmuş kuru olmuş ne fark eder, siz olunca her şeyin bir anlamı var, yoksa yavan her söz her kelam, iyi ki varsınız, işte o zaman uçan kuşa bile benden selam” diye geçiyor.
Ne umutlarla bel bağlıyoruz gençlerimize gerçekten de…Babalık duygusunu yaşamamış Atatürk de nasıl da inebilmiş olayın derinine, bazıları yaşayarak öğrenir hayatı, anne-baba olmayı ama, akıllı insan, geleceği akıl yoluyla görebilir, bir şeyi anlaması için illa da yaşaması gerekmez, akıl yoluyla hissedip algılayabilir. İşte Atatürk de çok zeki ve de ileri görüşlü bir insan olarak ülkemizin geleceğini ancak ve ancak onların zekasına, enerjisine duyduğu güvenle gençliğe emanet etmiştir. Zira, gelecek onların eseri olacaktır. İNŞALLAH.
..
Mayıs ayı kış uykusu değilki
Değişim ve değişiklik ayıdır
Mayıs ayı kış uykusu değilki
Uyanmış doğamız bahar ayıdır
Mayıs ayı kış uykusu değilki
..
MAYIS AYININ BİZE ANLATTIKLARI 1
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI
Mayıs ayı oldukça renkli bir ay. Önce 1 Mayıs işçi bayramı. Bu bayram kapitalizmin alabildiğine ezdiği işçiyi bir günle mutlu etme hayalinden biri. Boş bir hayal aslında. Su yerine serap. Gerçek yerine aldanış.
İşçinin hakkını vermeyen, onu alabildiğine ezmek için bütün imkanları kullanan kapitalizm onun ağzına bir parmak bal sürüyor. İşçinin hakkını vermek yerine onu sahte bir emzikle avutmanın adı.
365 gün ensesinde boza pişirdiğimiz işçi bir gün bayram etse ne olur. Kapitalizmin ağa babaları bunu onlara çok mu görecek ne dersiniz? Her gün kapının önüne konulmak tehlikesiyle karşı stres içinde yaşayan işçi bir gün stres atsa ne olur. Kıyamet mi kopar, dünya mı batar? Ama gel gör ki bu bayram daha çok kötü niyetlilerin kirli emelleri için bir fırsat mı bağışlıyor? Geçmişteki feci olayları hatırlayınca her 1 Mayıs’ta yeniden tekrarlanacağını düşünerek moral bozukluğu yaşamak bu bayrama tuz biber ekiyorsa da olsun. Bayramımız bayram olsun.
..
OTUZ MAYIS
Otuz mayıs; doğum günüm,
Her nabız atışıdır ruhumun…
Otuz mayıs; doğum günüm,
Yâd ellerde seslenişidir gönlümün…
..
Mayıs dudağımda kekremsi bir tad
bir işçinin avuçlarında açar bahar gülleri
alın terinin tuzu karışır yağmurlarıma
toprak yeşerir
her direniş bir umuttur filizlenen yarınlara...
ne zaman bir işçi görsem
şapka çıkarır şiirim...
..
Sana nasihat la geçti
Ömrümün on yılı kızım.
Dert çileler delip geçti
Bağrımın başını kızım.
Bitecekti her Mayıs’ta
Bütün dertlerimiz kızım.
..
1 Mayıs
Robotların işçiliği, bilgisayarların da memurluğu öldürdüğü bir devirdeyiz.
Böyle bir devirde 1 Mayıs'a nasıl 'işçinin-emekçinin bayramıdır' diyebiliriz?
İşçinin, emekçinin değil, çatışmacıların bayramı oldu artık 1 Mayıs, ey aziz!
Berlin, 1 Mayıs 2009.
..