Dünyayı demir ve gürültüyle kurdular.
Herkesin yüzüne aceleden bir maske çizdiler.
Unuttular
insanın toprağını sevgiyle karmayı.
Sen başkasın.
Sen o unutulmuş mayadansın.
Çatlamış bir dudağın suya ilk değdiği an gibisin,
bir enkazın altından sızan gün ışığı,
kimsenin ekmediği yerde biten o dağ çiçeği.
Senin varlığın,
Yaradan’ın bu yorgun dünyaya bir tebessümü.
Gözlerin var,
içinde kelimelerin henüz kirlenmediği bir lisan konuşan.
Gülüşün var,
en kalabalık yalanları bile bir anda susturan.
Sükûtun bile bir eve dönüş gibi,
huzurlu.
Başkaları öç almak için bilerken hançerlerini,
sen kırık bir dalı incitmekten korkuyorsun.
Başkaları duvarlar örerken kendi yalnızlığına,
senin ellerin hep bir yarayı sarmak için uzanıyor boşluğa.
Çünkü senin kavgan bile yapıcı,
öfken bile şefkatli.
Verdiğin ceza bile,
bir armağan.
Ve anlıyorum ki dostum,
herkesin kendi cehennemine odun taşıdığı bu çağda,
senin kalbin,
insanlığa vaat edilmiş o eski cennetin adresi.
Çünkü demir çürür,
gürültü susar,
maskeler düşer.
Ama senin özün,
o ilahi maya,
ezelden ebede
hep aynı kalır:
Sevgi.
Hasan Belek
06 Ekim 25-Akçay
Kayıt Tarihi : 6.10.2025 18:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kıymetli yorumunuz için en derin teşekkürlerimi sunuyorum değerli hocam dostum
Saygılar sunarım ??
TÜM YORUMLAR (1)