Mavilerin boşluğuna uzayıp giden

İlyas Kaplan
1270

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Mavilerin boşluğuna uzayıp giden


kim ne derse desin
alıp başını dağ başlarına vuran
uzak dağların üzerindeki yalnızlıktan
sessizce tebessüm eden
gün ışıklarıydı
diri duru inzivalar devşiren gönlümüzde

hasbi bir duruşun nöbetini tuttuk
bunaldığımızda kaçacağımız yerdi
kendisine firar edilecek olandı
rengarenk çiçekler
muhteşem gökkuşakları
zarif kar taneleri

fecrin tuvalinden yıldızları avuçlayıp
düşlerimize serperken de,
gecenin beşiğinde ayı ikiye bölüp
tazarrular bestelerken de
bahçemiz gülistandı

ateşimizi söndüren bir saba esintisiydi
gül goncası olup açacaktı yüreğimizde
ruhumuza gıda
zamanımıza hayat olacaktı

yalnızlığımızın en ucuna
söz değmemiş tenha kıyılara
kelamın direklerini dike dike
bir çağdan çıkıp
bir çağa daha
bir daha
bir daha koşmak için

aynı dilden söylenenleri
aynı sesleri verdiği zannolunan o gamlı besteyi
gök kubbenin sarrafına inci kıratında sunsun diye
mavilerin boşluğuna uzayıp giden
bize masallar anlatsın diye

evvel zaman içinde ki aşkları dillendirsin
eski bir süvarinin küheylanına mahmuz vurup
yağmalanmış ülkelere koştuğunu anlatsın diye

mevsimleri şaşırmadan
karlar altında nevbahar gibi
alımlı alevlerde yağmalanmış kalpleri
yaksın diye sonra
ya sevgiden yorgun
ya sevgiye vurgun
o güzellerin başında
mersiyeler okunsun diye

o güzelliklerin hakkı olan heyecanla
o sonsuz incelikleri yansıtan nezaketiyle
gamlar yüklenen yüreğimiz
hayat kadar ışıltılı
bahar gibi rengarenk yaşasın diye

beton dökülse de üzerimize
hiç tereddüt etmeden
bir o kadar kararlı
sessiz ama duru bir dere yatağı gibi
akmaya devam etsin diye hayallerimiz

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 18.2.2025 01:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!