Burada buralara, sensiz gelmez ki, gelmez bahar,
Bir hasret ki sevda, can-ı canan gönle karlar yağar,
Yüklenirsin yükü, yük ki yükten, yürek yükten ağır,
Bir hasret ki sevda can-ı canan, tende canı yakar.
Ak gündüzler gece, gecelerse gecelerde kayıp,
Ne Nuh’tan bir eser, Ne İbrahim, Ne müjde Şuayıp,
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Harlar gönül,mukaddes kıvamında sevi
Eser nevbaharın tatlı meltemi
Denizleri çalkalanır,sığmaz gerilir
Yıldızlar şahittir,uykular peri
Yüreği sarmış yanık şarkılar
Söyleyen dilleri mora bürünmüş
Mehmet Sıddık ŞENGÜL
Paylaşımınızı tam puanımla kutluyorum.Selamlarımla,erdemle kaleminize,yüreğinize sağlık
anlamazlıklardan mayiviyi kara sandık
yanlışlıklardan karayı giysi sandık...
kaleminiz daim olsun saygılarımla...
Maviler Siyah Akar
Burada buralara, sensiz gelmez ki, gelmez bahar,
Bir hasret ki sevda, can-ı canan gönle karlar yağar,
Yüklenirsin yükü, yük ki yükten, yürek yükten ağır,
Bir hasret ki sevda can-ı canan, tende canı yakar.
Ak gündüzler gece, gecelerse gecelerde kayıp,
Ne Nuh’tan bir eser, Ne İbrahim, Ne müjde Şuayıp,
Öyle bir asır ki, aşk suç mu suç hakça sevmek ayıp,
Günü gün etmek var, var mı ya var, maviler siyah akar.
USTA KALEM ARKADAŞIM,DOST KALEM YÜREKTEN KUTLUYORUM,TAM PUANIM SELAMLARIMLA
Çok güzel Yüreğinize sağlık. Kalem susmsyanlardan olsun. Teşekkür ederim.
MAVİ aman siyah akmasın....
Emeği geçen herkesi kutluyorum....
Saygılar.
Güzel dizeler için kutlarım.Saygılarımla...
MERHABA ŞAİRİM!
KALEMİN KESKİN, İLHAMIN ESKİN OLSUN. BOL İLHAMLAR VE BAŞARILAR DİLİYOR, SİZİ VE DOST KALEMLERİ TEBRİK EDİYORUM.
100+ANTO..
SELAM VE DUALAR...
GÖNLÜNÜZE SAĞLIK
Üstadım..
Güzel vede anlamlı bir şiir zuhur etmiş
usta kaleminizden,
Okudum haz aldım şiir adına bahtiyar oldum
Teşekkürler vede TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle birlikte tam puanımıda
bırakıyorum sayfanıza Allaha emanet olun..yunus karaçöp
çok güzel dizeler....kaleminiz daim olsun...
Bu şiir ile ilgili 129 tane yorum bulunmakta