MAVİ BERELİ RESİM
Aziz şehitlerimizin ruhlarına
I
Yavrum
Kınalı kuzum
Gecelerdir uykusuzum
Bilmem artık uyku tanır mı gözlerim
Bilmem artık anlaşılır mı sözlerim
Bilmem artık böylesine kimi özlerim
Feryat etmekten utandım
Acımı yüreğime gömdüm
Patlamaya hazır bir volkan gibi
İçin için yandım
Yandıkça gerçeğe uyandım
II
Daha dündü
Asker etme duasının okunduğu gündü
Köyden uğurlarken seni
Her gün okşadığım başında hayal ettim
Mavi bereni
Gittin vatan borcu deyince ‘gel’
Askerliğin bitmeden bitirdi ecel
III
Hey gidi günler
Daha on sekizim yeni dolmuştu
Komşu köyün yiğidi baban
Bana talip olmuştu
Yüreğim pır pır etmişti heyecandan
Annem fark etti bunu
Dedi:
“Kızım aman
Duymasınlar istendin diye sevindiğini
Ne der sonra baban
Kurtulmak mı istiyorsun bizden
Erkenden
Aman kızın aman”
Yüreğime gömdüm sevincimi
Hayallerimi
Göğsüme bastırdım ellerimi
Yoksa kalbim fırlayacak yerinden
Öyle bir sevinç duymuştum ki derinden
Babam, “erkendir” demiş
Vermek istememiş önce
Araya sevdikleri girince
Bu işe razı olmuş
İki ev de sevinçle dolmuş
Bir şey var ki söylemeğe değer
Babam
Benden çok sevinmiş meğer
Ama âdettir
Kızını başından attı dedirtmek istememiş
Bir de anneme açmış sırrını
“Allah bize oğul vermedi
Belki kızımızdan verir
Belki o zaman hasretin
Buz dağları erir”
Demiş
Uzatmayayım kınalım
Çok geçmeden evlendik
Evimiz, yuvamız oldu
Çiftimiz, çubuğumuz
Buğday yağdı ambarımıza
Nice çaresizler paydaş oldu varımıza
Bir tek şeyimiz eksikti:
Çocuğumuz
Arar gibi çölde su
Yıllarca burnumuzda tüttü
Evlat kokusu
Saçlarımıza ak düşmeye yakın
-Aman kınalım, bu da nereden çıktı deme sakın-
Bir bebek bekler olduk
Sevinsek mi, üzülsek mi
Ağlasak mı, gülsek mi
Bilemedik
İçimizdeki kararsızlığı silemedik
İşi Allah’a bırakmak en iyisi dedik
Takdire rıza gözüyle baktık
Umutsuz dünyamızda
Umut ışıkları yaktık
Yaratan’a hoş gelmiş ki tevekkülümüz
Güz mevsimimizde açtı gülümüz
Kucağıma Allah’ım seni verdi
Ayaklarıma hazineler serdi
“Bitti dünyanın derdi”
Dedim ama kınalım
Demezdim, bilseydim eğer
Hasret biterken başlarmış meğer
Bilemedim
Yıllar geçti
Seni asker etme vakti geldi çattı
Derdime dert, sevincime sevinç kattı
Nişanlın yaktı sana sakladığı
Mendilin ucunu
Yüzüne kapadı iki avucunu
Duyguları bilinmesin diye.
Bir sessizlik sindi vadiye.
O tazenin kınasını yakmadan
Başka bir şey düşünmeden, bakmadan
-Demek ki dine, vatana kurban olasın diye-
Kınaladım senin avucunu
Onun yakacağı mendili vardı
Benim yanacak yüreğim
Dedim ki, bitsin bu hasret
Rüyamda olsun seni göreyim
Sonra gerekirse canımı vereyim
Çok şükür kabul edildi arzum
Defalarca rüyama girdin, kuzum
Bir sabah ezanı bitirdi
Buluştuğumuz son rüyayı
Bir kez daha yaşadım o tereddüdü senin üstüne
Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim:
Sevinçle, güleç yüzle
Ta uzaklardan kollarımızı açıp
Saniyede fersahlarca yol aştık
“Anne! ” diye
“Yavrum! ” diye kucaklaştık
Sonra tuhaf bir şey oldu kınalım
Hani eline yaktığım kına vardı ya
İşte bütün rengiyle o kına
Avucundan vücuduna
Sol göğsünün üstüne kaydı
-Esrarlı bir olaydı-
Bir gül oldu kınan yavrum
Kıpkızıl bir gül
Birden çoğaldı o kızıl gül
Gül bahçesine döndü vücudun
Sonra en güzel gülleri derdin
Demet yapıp bana verdin
Babana götürmem için
Bir demet gül
Ama ne ödül
Ha, bir de, bu iş
Bir vınlama seninden sonra oldu
Tıpkı kurşun sesi gibi bir şey
Garip olmuştum epey
Ürpertiyle uyandım
Terlemişim, sudayım sandım
Namaza durdum
Sükûtunda seherin
Zikrini duydu kalbim, duvarların, yerin
Secdelere vardım
Allah’a yalvardım:
Bitsin bu hayret Allah’ım
Rüyamı hayr et Allah’ım
Kuluna gayret Allah’ım
Kuluna kudret Allah’ım
IV
Şunun şurasında on günün kalmıştı
Geldin, geliyordun
Haberin geldi yavrum
“Şehit oldu” diye
“Siperi nurla doldu” diye
Çok geçmeden sen de geldin
Tabutunla
Kefen diye al bayrağa bürünmüş
Cennetten miskler sürünmüş
Devrik bir çınar gibi
Yaran hâlâ kanar gibi
Duruyordun
Evet, ağladım
Ama feryat etmedim asla
Gözyaşlarımın yarısı yanaklarıma aktı
Yarısı içime
Dünyam o sahnede girdi bin bir biçime
“Sen ölmeseydin de ben öleydim” diyemedim
Çünkü Allah
O büyük makam için
O yüce, şöhretli nam için
Şehitlik için
Seni seçti kınalım
O yüzden razıyım, kırılsa da dalım
Ben kimim ki senin makamına talip olacağım
Varsın artık resminle şen olsun ocağım
Dünya sana bağışlansa bu kadar yücelmezdin
Böyle büyük bir makama gelmezdin
Bunun da bir bedeli var kınalım, varsın olsun
Ben seve seve
Yetim gibi dönerim eve
Bağrıma taşlar basarım
Seni yitirdiysem de
Kalbimin duvarına
Mavi bereli
Silahlı, pusatlı resmini asarım
Sen nurlar içinde uyu yavrum
Ben her hasreti aşarım
Bir şehit anası olarak yaşarım
Değil mi ki ocaklarda duman tüter
Bu ödül bana yeter
Bu şeref bana yeter
Halil ALTUNTAŞ
Ankara, 29 Ekim 2007
Kayıt Tarihi : 24.4.2011 20:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil Altuntas](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/24/mavi-bereli-resim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!