-Masumiyetini Dön Güneşe

Yakala tut bırakma anı tadında yaşa
gelecek avuçlarından sıyrılıp gitmesin hiç bir zaman izin verme asla!
sakın bırakma yaşamı yakala…

Masumiyetini dön güneşe
geceye hayallerini kat gelecek adına
sar sarmala gün ve gece şafak vakitlerinde renkten renge bürünürken
savaşıp sevişme anlarında...

Sen özlemlerini biriktirdiğinde umudunu sal gökyüzüne
bırak kaysın avuçlarından yaşanmışlıklar
sana kalan en tatlı kokusu olacak safran sarısı güneşin parlaklığında
o tecrübeye dair geride kalanlar
yüzünde çizgiler oluşsun aldırma
her çizgi yaşanmışlıklara inat güzellik katacak
üzülme dönüş yok bilmelisin bu yolda
geriye değil ileriye bakarak adımlarını temkinli at
bazen de koşar adım çılgınca zikzaklar çiz hayat yolunda
her düşüşün bir çıkışı var unutma
dizlerin kanadığında o yollarda sakın yılma buda geçer aldırma…

Acılar pişkinleştirir yüreği
sevinçler ise onun üstüne tatlı bir meltem edasıyla serpiştirir gül kokusunu
ne geçmiş önemli o an, ne de gelecek telaşı
tek gerçek anın tadında saklı…

Yaşa hüznünü dök yalnızlığında
göz yaşlarını akıtma içine
acılarını biriktirme
nefretlerini yükleme kalbin taşıyamaz sonra;
bağır, çağır, haykır, başkaldırışlarını duyur
bırak tenin hıncını alırcasına titrerken boşalışına izin ver negatif enerjinin…

Sevinçlerini erteleme asla
at kahkahalarını çınlasın dünya
bırak deli desinler ne fark eder
aklı olan dünyanın kahrını çeke dursun
sen çılgınca hayatın tüm kahpeliklerine inat bas kahkahalarını...