Uçsuz bucaksız bir âlemdir deniz,
Kim bilir öbür ucu hangi kıyıda,nerede?
Kıyıdan seyretse bile ufukları gözleriniz,
Sükûn bulur ruhunuz,engin denizleri gezer de.
Ey deniz! kabarmış dalga dalga yüreğin;
Neden böyle hırçın,neden böyle öfkelisin?
Oysa gece-gündüz sana akıyor ırmaklar,
Gece mehtap,gündüz bakıyor güneş...
Yoksa sana da benim gibi haksızlık eden mi var?
İçinde binlerce can...Binlerce sultan ve saray...
Neden üzgünsün,tepeden mi baktı yoksa sana dolunay?
Dağ gibi gemiler,yüzüne kara leke sürer de;
Üstünde gezer bölük bölük,alay alay...
Bazen kabarır benim de yüreğim deniz gibi,
Çakan her şimşek kara bir leke bırakır iz gibi.
Yüreğimin bütün sürgünlerini kırar;
Sert eser de zemheri rüzgârı,buz gibi...
Sen yakamozlarınla enginlerde şen şakrak...
Dalgaların pembe sahilleri döverken şrak şrak,
Yalnızlığımı paylaşırım,dertlerimi döker de,
Dalgalarınla konuşurum,kalbimdeki alevi duyarak.
Gelirim her sabah sana; derbeder,mahzun!
İçimi dökerim dalgalara uzun uzun...
Sen hazin,ben hazin,dalgalar hazin,sahiller hazin...
Öperken dalgalar,sahillerin pembe dudaklarını,.
Ruhum bir rüya âlemin ortasında,yüzmekteyim,
Bir tüy kadar hafif,elsiz ayaksız gezmekteyim.
Bütün dertlerden,sıkıntılardan âzade;
Masmavi bir özgürlük sezmekteyim...
Kayıt Tarihi : 8.8.2014 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!