ah be tül tenlim
ah be gül benizlim
ne olurdu gitmeseydin
bu kadar özlemeseydim seni
sesin şarkı şarkı çınlamasaydı kulaklarımda
dudaklarım böyle kupkuru
acıtırken yüreğimi yokluğun
resimlerine bakıp bakıp dalmasaydım
dalmasaydım senli uzaklara
aklım karışmasa böyle paramparça kalmasaydım
bu şehir evler ve her şey
neden böyle üstüme üstsme geliyor
işine giden kendi halinde şu kıvırcık kız
ne diye dönüp dönüp sen gibi bakıyor
okumaya kıyamadığım şiirler
bir türlü göremediğim düşler
neden hep sana dair
çıkmaz sokaklarda kayboluşum
o bekçinin bizi kovuşu neden
öyle masum oturuyorduk ne istedi bizden
vazgeçirse ya katilleri cinayet işlemekten
söylese de yer sarsılmasa ya
çocuklar kan kanseri olmasalar
düşünceyi zincire vurmasalar ya
hayalin donmasa göz bebeklerimde
durup dururken buğulanmasam
böyle naçar kalmasam
böyle naçar bir başıma zavallı
sen tek bir şiir olup dolmasan içime
masmavi
ne olur
hep yanımda olsan
göğsümde kıvrılsan sıcacık
dolansa saçların yüzüme
kokun dolsa içime buram buram
hani üşür ya bazen ayakların
üşüse ayakların alıp avuçlarımda ısıtsam
döndüğünde sağ kolun çarpsa
sol kaşımın üstüne canım yansa
öpüşlerinle uyansam
daha güneş utanıyorken
ıslak saçlarını tarasam ne olur
hani istanbul melul mahzun bakakalacaktı
o hain bekçi ağlayacaktı ardımızdan
mendil sallayıp yenikapı açıklarından
kumkapı meyhanelerine inat
madrid’de kırmızı şarap içecektik seninle
çingene düğünlerinde sabahlayacaktık
topuk seslerimizle inleyecekti endülüs
yapış yapış sırılsıklam terleyecektik
hani yalnız bizim şarkımız çınlayacaktı bütün çan kulelerinde
yıkılacaktı hırsından bütün katedraller
bütün sinagoglar yanacaktı
beş vakit aşkımızı haykıracaktı minareler
tan ağartılarını birlikte kurşunlayacaktık hani
hani sen
parmaklarına ziller takacaktın
sarı yeşil çılgın pembe savrulacaktın
kıpkırmızı baş bağlayacaktım ben
sağ kulağımda hınzır bir küpe
tarık’ın gemilerini yaktığı yerde
kocaman bir çadırımız olacaktı üstü açık
gökyüzü yorganımız olacaktı maviden
hani akdeniz
gözlerine bakıp utanacaktı renginden
bak tül tenlim gül benizlim diyorum sana
bana bunu yapma
ben burda sensiz
sen orda bensiz
o savruk mavi eteği giyme
öyle düğümleme gömleğini belinde
tırnaklarını öyle mavileme
etme eyleme
sol elinin orta parmağına o mavi yüzüğü takma
bana nispet oturma öyle sereserpe
saçlarını öyle fettan dağıtma
öyla mavi mavi benden uzak
öyle işveli bakma
gülüp durma yanakların gamzeleniyor
kötü oluyorum anlasana
hadi gel artık
gözlerinmavi gökyüzüyle gel
çak şimşeklerini yırt şu kahrolası karanlığımı
bulut bulut lacivertten lacivertten
dudakların ıslatsın dudaklarımı
deli mavi dolansın bedenine köpük köpük bedenim
kızıl karanlıklarında sımsıcak belki eririm
ama ne olur böyle özlem kokmasın artık şiirlerim
hem yoruldum artık
yoruldum yokluğuna şiir yazmaktan
zaten sen gideli
şiirlerim hep soluk mavi
artık tek bir şiir söylemek istiyorum
masmavi
Kayıt Tarihi : 25.2.2005 14:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!