Masamda üç beyaz...
Mazim, peynir ve rakı.
İskeleye yanaşan
şehir hatları vapuru gibi
püfür püfür rüzgar.
Şimdi ne yudumlarsam bana kar...
Yarın doğan güneşi
görür mü gözlerim bilmem.
Çağırsan duyarım, ağlarım, gelemem...
Masamda üç kara...
Bahtım, zeyfin ve biber.
Ruhumdan kapkara bir tren geçer.
Savururken dumanını
çalar acı acı düdüğünü...
Kim çözer bilmem
ruhumdaki kör düğümü...
Çağırsan duyarım, ağlarım, gelemem...
Masamda üç yeşil...
Umutlarım, marul ve nane likörü.
Yanımda bir bavul,
toplanmış üstünkörü.
Beynim hayatımın çılgın diktatörü
Durma yürü diyor bana...
Haydi yürü...
Çağırsan duyarım, ağlarım, gelemem...
Masamda üç kırmızı...
Kanım, turp ve domates.
Keşke geriye takılsa hayatımdaki vites...
Gün bitti... yol bitti... ömür bitti...
Çağırsan duyarım, ağlarım, gelemem...
Kayıt Tarihi : 10.7.2011 11:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hasretin buruk tadını bastırır acısı... Hasretle çıkar bütün başarılı sanat yapıtları. Sevdiğim birçok şeye hasret kaldığım dönemin ürünü olan bu şiirimi demişr ranzamda yazmıştım... Mektupsuz sıcak bir günün gecesinde. Mısralar yüreğimden dökülürken elim onları kağıda aktardı sadece...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!