Masal Şiiri - Metin Başol

Metin Başol
177

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Masal

bir varmış… bir yokmuş…
diye başlardı bütün masallar
“bir vardı”, “bir de yok muydu” sahiden,
yoksa biz mi öyle olmasını isterdik?
ya da biz büyüyüp,
dünyanın kirlendiği bir vakitte
yaşadığımız, yaşattığımız med-cezirlere,
bir vurgu mu yapılıyordu?
“bak seni bekleyen bir dünya var;
o dünyada bir yerlerde,
insanlar, hayatlar, ilişkiler, sevgiler olacak,
ayrılıklar, acılar, sevinçler, hüzünler yaşanacak,
açlıklar, yokluklar, savaşlar yapılacak diye”
bir uyarı mı kazınıyordu küçücük dimağlarımıza..?
bilinmezliklerle dolu olsa da,
biz yine de inanırdık o masum masalların büyülü güzelliklerine...
Külkedisi Sinderalla’nın ayağındaki,
ayakkabının peşinde sürüklenirdi meraklarımız..
ya da Pamuk Prenses’in yumuşacık elleri
sevgiyle dokunurdu
cüce bedenlerimizde sakladığımız
o dev gibi yüreklerimize..
Keloğlan’ın o saf ve temiz yüreğiyle,
espri dolu cümleleri dans ederdi beynimizde...
anası tuz almaya gönderirdi,
o gidip padişahın kızını alıp gelirdi ya
bizim kel oğlumuz, keleş oğlumuz.
pireler berber, keneler kuaför, böcekler de tellak
arılar vız vız, karıncalarda bir telaş, bir hız,
ağustos böceği kendi çapında eğlenirken cırcır
annemizin beşiğini sallarken tıngır mıngır;
dalardık o masum uykulara,
tatlı bir yalana kanar gibi
Kaf Dağı’nın ötelerinde arardık hep mutlu sonları..
oysa ne mutluluk o kadar uzaklarda saklıydı,
“ne de mutluluğa giden bir yol vardı,
mutluluk o yolun ta kendisiydi”
insan kendinin efendisiydi
kirletilmemiş dünyasında; yaşanası.
belki de suç bizimdi
büyüyünce mutlulukları
uzaklarda aramamızın bir nedeni bu muydu acaba?
masal tadında yaşansaydı keşke her şey..
sen Sinderella olsaydın,
o görkemli baloda,
ben de güzelliğinle büyülenip kalakaldığım,
ve saat tam gece onikiyi vurunca
aniden kaçışınla tekini bıraktığın ayakkabının peşinde
mutluluk arayan beyaz atlı prensin.
gökten üç elma düşseydi kafalarımıza...
ve bizler elmaları yediğimizde korkusuz
ilk günahlarımızı işleseydik seninle
cennetten kovulan Adem ile Hava gibi
biz de kovulsaydık, sonsuz saadet yerinden..
zincirlerini koparmış özgür bir aşkın sonsuzluğunda;
sen, ben olsaydın,
ben de sen.
ikimiz “bir” olsaydık.
“tek” olsaydık ikimiz
ve birbirimizi sürekli çoğaltsaydık...
masallar hiç bitmesiydi,
hiç bitmeseydi masallar
tüm trajedilerin ölümle,
komedilerin evlilikle bittiği gibi,
önce bir komedide, sonra bir trajedide
birlikte aynı sahneyi paylaşabilseydik.
masal masal içinde..
sen benim içimdesin
kim var senin içinde?
yerin var mı bana içinde?
herkes kendi masalının kahramanı,
türlü türlü biçimde.
gökten düşecek üç elma mı kaldı?
Yoksa elmalar kapanın elinde mi kaldı?
Masalcı söyledi masalını,
Sıvazladı ak pak sakalını.
Cebinden üç elma çıkardı,
şekerli olanı senin başına,
ekşi olanı kendi başına düşmüş.
diğer elmayı atmış havaya,
bütün ahali elmanın peşine düşmüş,
bu masalı dinleyenlerin kimisi ağlamış,
kimisi de, kahkahalar atarak gülüşmüş.

06-07/08/08-Ankara

Metin Başol
Kayıt Tarihi : 7.9.2008 18:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


adı üstünde masal bu.. masalın hikayesi olur mu? masalın şarkıları var ama; masal(hayal) bu ya, oldu ya.... ....................... çılgın gibi masallarda.... çılgın gibi masallarda.... .............................

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şaire Şebnem Örs
    Şaire Şebnem Örs

    çok gzllll

    Cevap Yaz
  • Gülden Tepe
    Gülden Tepe

    Bir yaşam ancak bu kadar güzel anlatılabilir masalları örnek alarak. Okuduğum bu şiir iniz harika olmuş masal masal içinde gerçek masal içinde.Tebrikler yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Metin Başol