Masa da Masaymış Ha - Edip Cansever..Bir ...

Sedat Demirkaya
212

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Masa da Masaymış Ha - Edip Cansever..Bir Şiir / Bir Yorum

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

Sanat konusunda hoş bir ikilem vardır: Sanat eseri ekleye ekleye mi, çıkara çıkara mı oluşur?

Edip Cansever, bu şiirinde bir sanat anlayışıyla ve bir “sanatçı tipi”yle tatlı tatlı dalgasını geçmektedir. Buradaki kahramanımız bir sanatçı değil, ‘bir adam’dır. Hani “Benim hayatım roman abi! ” diyenler var ya? İşte onlardan biri… Adam, roman yazmayı kafasına koymuş bi kere. Ne pahasına olursa olsun yazacak!

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu

Bir roman yazmaya karar vermek, hemen kolları sıvamak, kendine bir masa hazırlamak… Çiçekler, çalışırken acıktığında yiyeceği-içeceği şeyler, sonra sessiz bir ortam ve bol gün ışığı… Her şeyin yerli yerinde olduğunu bilmek ne büyüleyici bir duygudur?

Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu

Bazı sanatçılar, sanat eserinin bir parça o konu, bir parça bu konudan; biraz gözlem, biraz izlenim, biraz tarih, biraz aşk, biraz da merak duygusunun “toplamı” olduğunu düşünürler. Bu anlayışa göre, sanat eseri böylesi bir toplamın, derlemenin ürünüdür. Kahramanımız da hayallerini yazmak istiyor.

Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu

Adam, romanında sevdiklerini ve sevmediklerini “kahraman” olarak tasarlamaktadır. Ak koyun, kara koyun belli olsun değil mi ya?

Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu

Romanında “dokuzu” yani gerçekleri, “olanı olduğu gibi” ve “gerçeği, yalnızca gerçeği” yazmaya kararlıdır yazarımız. Ona göre gerçeğin kendisi zaten bir “sanat eseri”dir.

Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu

Yazmaya başladı, çevresine baktı. Pencereden görünen gökyüzü özgürlük duygusu veriyor ve “yazdıkça yazmaya”, “içini dökmeye”, “söylenmeyen bir şey kalmasın”a davet ediyordu.

Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu

İçki içmeyen sanatçı mı olurdu? Zaten epeydir bir bira içmek istiyordu… Hem ilhamının hırçın kuşu da bir yerlerden yardımına koşardı belki… Yazarımız, biranın bardağa dökülüşünün tasviriyle başladı işe… Güzel bir buluştu doğrusu.

Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.

Yazarımız günlerce, haftalarca çalıştı, emek verdi, uykusuz kaldı…
Yazdı… yazdı… yazdı…

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu

Roman, bitmek bilmiyordu; çünkü sınırları çizilmemişti, üstelik kurgulanmamıştı ki!

Adam ha babam koyuyordu!


Bazı sanatçılar ise hayatın içinde yaşayan bir öz olarak sanat eserinin zaten var olduğunu, sanatçının onu bulup çıkarması gerektiğini düşünür. Ünlü heykeltıraş Rodin:
- Ben heykel için uğraşmam. Mermerdeki fazlalıkları atınca geriye heykel kalır, der.

Sedat Demirkaya
Kayıt Tarihi : 18.9.2008 00:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Tekin
    Osman Tekin

    zekanın harfe dönüşmesi kısaca

    Cevap Yaz
  • Çağrı Tezer
    Çağrı Tezer

    leyla ile mecnun'da sansüre karşı tepki olarak okundu bu şiir orada duydum

    Cevap Yaz
  • Fatime Canselelcin Fanci
    Fatime Canselelcin Fanci

    ben bu siiri ilk defa gonulcelende duymustum cansel elcin sevidrmisti bana bu siiri bu siirde tabii ki edip canseveri ben cnsel elcini cok seviyorum hayraniyim asigim ona o benim herseytim onun icin gerkirse canimi bile veririm herseyim o bemnnim hayatimin aski bana cansel elcini tanitan gonulceleni ve tabii ki murat hocayi *karakteri) cok seviyoreum ama cansel elcine asigimmm ben onun agzindan cikan her bir kelimeye her bir harfe her bir cumleye asigim kisacasi onun yaptigi onunla ilgili olan herseye asigim tabbi ki sevgilisi pinar apaydigini cikmak sartiyla ben sevgilisini kiskaniyorum ama nefret de etmiyorum ona saygim sonsuz cunku cansel seviyo eger cansel seviyosa bize yani bana soyleyecek pek bir sey kalmamis eger cansel seviyosa demek iyi biri cunku cansel herseyin dogrusunu yapar ve bilir eşsiz ınsandır cansel elcın mukemmeldır tek kelımeyyle love you cansel elcın sonuc olarak ben cansel elcıne asıgım o benım herseyım askım canım bırtanem tek askım haytımın askı onun ıcın herseyı yaparım onun agzıdan cıkan her her harfe her cumleye yaptıgı her seye asıgım hayranım onunla ılgılı olan her seye ona asıgım onun sayesınde bınlewrce mılyonlarca kardesım oldu bızım adımız bız kardeslerım ısmı CeFc bız her zaman canselı sevıceez hıcbırzaman ondan vazgecmıycez ne olursa olsun evet bız CeFcyız bız cansel elcın fancılarız cansel elcın hastaları herseyden cok seven onun ıcın gerekırse canını veren en organıze hareket eden canselcılerız cansele laf atıldıgı an anında ordayız soyledıklerını gerı alana kadar savasmaya hazırız alana kadar da savasırız ve bızım yuzumuzden aglayarak hasabını donduran ve yazdıklerı ve ya soyledıklerı yuzunden bın bır pıman olmustur cansle laf atanlar .Ama Cefc olmadan Cansel Elçin anlanamaz , anlatılması da pek mümkün olmayan bir şeydir. Bize göre Cansel Hayattır , Aşktır! Aşk yoktur diyenlere 1984ün 20 Eylülün de tepki olarak doğmuştur. O bizim için Eylül mucizesidir. Onu görmeden geçen her saniyeyi saniyeden saymayız biz. Canselsizlik içinde bulunduğumuz bugünlerle eş değerdedir.


    CeFc hiçbir ünlünün hiçbir fanına benzemiyor. Biz farklıyız. Kim ? hangi fan grubu bizler gibi tabiri caizse bir örgüt gibi hareket ediyor ? Laf atıldığı her noktadayız kim böyle ? Anketlerde birincilik getirmek için hangi fan grubu sabahlara kadar uyumuyor ? Twittere girecek diye orda 24 saatini geçiyor ? Mesaj etkinliklerinde böyle mücadeleci ruha sahip ? Şahsen ben görmedim. Bizim böyle olmamızı sağlayan Cansel Elçin aslında. Kendisini aşırı derecede özletmesini çok iyi beceriyor Paris Kaçkınımız. E bizlerde CeFc olarak O’nu her durumda, koşulda , sabah akşam , gece gündüz demeden takıp etmekteyiz toz kondurmadan.Cansel .. isminin anlamı ’hayat veren su . Şöyle düşünün biz çiçeğiz canselde ’hayat veren su’ cansel olmadan nasıl yaşayacağız ?
    Hayat canselle seninle güzel.







    Cevap Yaz
  • Asabi Kız
    Asabi Kız

    Gönülçelen dizisinde az tekrarlamadı kız bu şiiri :)

    Cevap Yaz
  • Fikret Özdal
    Fikret Özdal

    'Romanında “dokuzu” yani gerçekleri, “olanı olduğu gibi” ve “gerçeği, yalnızca gerçeği” yazmaya kararlıdır yazarımız. Ona göre gerçeğin kendisi zaten bir “sanat eseri”dir. '


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Sedat Demirkaya