Aşkların dizelere yazıldığı zamanlardı; martılara tüm gizlerin anlatıldığı, martıların iyi birer sırdaş olarak kabul edildiği zamanlardı.
Martılar en büyük sırdaşlarıdır, insanların: Bir vapur yolculuğunda –eskiden vapur yolculuğu bir kültürdü. Yaşama sevinci dolardı insanın içine, geçilse bile karşı kıyıya. Ya da ötekinden buraya.
Martılar ki İstanbul şiirlerinin vazgeçilmez ses uyumlarıdır, kısacık yolculuklarda bile vapurlarla yarışır.
Hatta uzak telefonda bir kadın yağmurlu ağlamış ve telefon simsiyah kapanmış, ardından uzun bir gemi yolculuğuna çıkılmışsa; işte o yolculukta bile kara gözden kaybolduktan saatler sonra bile martılar, geminin içindeki hüzünlü insanların sırdaşıdır.
Aslında tüm yolcuların sırdaşıdırlar, her ne kadar yarışları kaptanla olsa da. Yeter ki sırlarınızı anlatmasını bilin martılara.
Martılar, kanat çırpışlarıyla mesela bir gemi yolculuğunda, hep yanınızdadır, kara çok uzaklarda kalsa da...
Aslında martılar sırdaş olma şiirini yitirmediler günümüzde de. Suç sözcüğün tam anlamıyla, bizde.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta