Sabahın ilk ışıklarıyla açılır marketin kapısı,
Raflar dizilir, ışıklar uyanır.
Ve sen…
Bütün telaş içinde, gülümseyen bir yüz gibi.
Müdür, titiz ve disiplinli,
Ama gözleri her sabah ona takıldığında
Bir anlığına yumuşar,
Raflar arasında kaybolan bir çiçek gibi.
Kendi kendine mırıldanır:
“Bugün de geldi…
O gülüş, bütün sabahımı aydınlatıyor.”
Müşteri, her sabah aynı saatte gelir,
Sepetinde ekmek, süt ve biraz hayal…
Ve gözleriniz çarpışır bir anda,
Kelimeler yetmez, kalpler konuşur sessizce.
“Merhaba,” der müşteri, hafifçe gülümseyerek,
“Günaydın,” der müdür, titreyen sesiyle.
O an raflar, ürünler, kasa…
Hepsi unutulur, sadece o bakış kalır.
Günler geçtikçe, sohbetler uzar,
Bir çikolata rafının önünde kahkaha patlar,
“Bu ürünü denediniz mi?” sorusu,
Aslında gizli bir davet gibi,
Her kelimede bir umut saklı.
Müşteri, kasada beklerken,
Gözleri rafların arasında gezinir,
Müdür ise ürünleri dizerken,
Kalbi her “merhaba”da biraz daha hızlı çarpar.
Haftalar geçer, küçük jestler çoğalır:
Rafın ucuna bırakılan bir çikolata,
“Bunu denediniz mi?” yazılı bir not,
Ve her bakış, her gülüş
Artık sadece alışverişin değil, aşkın ritmi olur.
Bir öğle vakti, market boşalır,
Müdür, müşteriyle baş başa kalır:
“Bugün nasıldı gününüz?”
Müşteri, gözlerini ona kilitleyerek cevap verir:
“Sen olmasan, çok sıkıcı olurdu…”
Ve o an market, sadece ikinizin dünyasına dönüşür.
Bir akşamüstü, güneş pencereden süzülürken,
Müdür sessizce yaklaşır:
“Bir kahve içmeye ne dersin?”
Müşterinin kalbi hızlanır, yüzü kızarır,
Ama sessizce başını sallar.
O an market, bir şiir gibi sessiz,
Ama bir o kadar tutkulu bir sahneye dönüşür.
Zamanla birbirinizi daha çok tanırsınız,
Her rafın, her ürünün bir hatırası olur:
“Hatırlıyor musun, geçen hafta bu çikolatayı birlikte seçmiştik?”
“Evet, ve o gün kahkahaların raflarda yankılandı.”
Küçük tesadüfler aşkı büyütür:
Sepetlerin yan yana gelmesi,
Yanlışlıkla birbirinize dokunan eller,
Bir rafın arkasında gizlenen bakışlar…
Her şey bir ritim gibi,
Kalplerin sessiz dansını oluşturur.
Market artık sadece bir iş yeri değil,
İki kalbin buluştuğu küçük bir evren,
Her raf, her ürün,
Her kahkaha ve bakış
Aşka adanmış bir anı taşır.
Ve o gülüş, her sabah yeniden doğar,
Her “merhaba” bir şiir gibi yükselir.
Market raflarında başlayan aşk,
Hayatın en sade, en sıcak köşesinde
Sessizce, ama bir o kadar güçlü
Yeşermeye devam eder.
Bir gün müdür cesaretini toplar:
“Biliyor musun, seni düşündüğümde marketin tüm sesleri susuyor,” der.
Müşteri utanç ve mutlulukla gülümser:
“Ben de seni düşündüğümde raflar bile daha parlak oluyor,” diye fısıldar.
Ve o an, kasalar, raflar, ürünler, ışıklar,
Hepsi bir anda yok olur,
Geride sadece iki kalp kalır,
Birbirine sessizce ve derinden bağlı…
Haftalar sonra, müdür bir plan yapar.
“Marketin kapanışında küçük bir sürprizim var,” der.
Müşteri, merakla bekler,
Ve kapanış anı gelir.
Market sessiz, sadece ışıklar hafifçe yanıyor.
Müdür, müşterinin elini tutar,
“Bu market, bizim aşkımızın başlangıcıydı…
Ama hayatımızın geri kalanını birlikte geçirmek istiyorum.
Benimle olur musun?”
Müşterinin gözleri dolar, gülümsemesiyle cevap verir:
“Evet…
Seninle her raf, her kahkaha,
Her küçük an daha anlamlı.”
Ve o an, marketin rafları, kasalar, fişler,
Hepsi bir kutlama gibi parlar.
Market raflarında başlayan aşk,
Artık bir ömür boyu sürecek bir sevdaya dönüşür.
Gülüşler, bakışlar, küçük notlar,
Hepsi bir hatıra,
Ve her sabah tekrar başlar,
Ama artık sadece bir başlangıç değil,
Tamamlanmış bir hikâyenin parıltısıdır.
Kayıt Tarihi : 25.12.2025 19:21:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!