Şimdi bir furya başlamış bir yerlere gitmeden bir şeyler hemen önünüze geliveriyor. Şubeye gitmeden banka müşterisi oluyorsunuz, markete gitmeden elmalar portakallar, karpuzlar, muzlar deterjanlar önünüze geliyor...
Vallahi doğrusunu söyleyeyim bana ters bu racon arkadaş. Ben alışverişe çıktım mı illaki manav arkadaş ile bir iki kelam etmeliyim, bakkalım ile hal hatır sormalıyım, hakeza banka şubesinde de görevli kızımız ya da oğlumuz ile ara sırada olsa dertleşmeliyim bir kahvelerini bir çaylarını içmeliyim...
Farkında mısınız yıllar ve asırlar ilerledikçe her şey nasıl da sıradanlaşıyor? Babası belli olmadan sperm bankasından çocuk sahibi olmak da bunların içinde... Hayır merak ediyorum, bakalım bundan sonra neler neler çıkacak da hayatımıza balıklama dalacak? Anası ne diyecek bu oğlana ’’Babam nerede anne benim?’’ dediği zaman, ’’Seni leylekler getirmese de bankadan aldık oğlum.’’
Yan yana gelmeden söz ve nişan yapmak, gerdeğe girme gereği duymadan evlenmek, hatta daha da ileri gidenler bile var, sapık dolu dünya üzerinde... Erkek erkeğe evlenenler, kadın kadına evlenenler, köpeği ile evlenenler, kedisine bütün servetini miras bırakanlar. Aziz Nesin Efendi yaşasaydı bunlara ne derdi acaba?
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta