Mardin ‘de yaşayan Meczuplar

Vehbiye Yersel
508

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Mardin ‘de yaşayan Meczuplar

Çocukluğumda Mardin’in Teker mahallesinde Mahmut Türk i zade namında olan atalarımın oturdukları tarihi,eski bir ev,üst tarafında sinsel camii adı altında bir mescit ve o mescidin girişinde,Dedem tarafından 1900 yılında ‘ya mübarek akma’demesiyle mucize göstererek,suyunu kestiği bir çeşme vardı.O yıllarda evlerde çamaşır,bulaşık işleri,evlerdeki kuyularda biriktirilen yağmur suları ile yapılırdı. Abdest ve içme suyu, her mahalledeki tabii çeşmelerden sağlanırdı. Abdest ve içme suyu, her mahalledeki tabii çeşmelerden sağlanırdı. Mardin Şehrine 1950 yılında belediyece su verildi.Parası olan evine şehir suyu bağlattı. fakirler yine çeşmeden sularını almaya devam etti 
 ler. Dedemlerin evinde,genç yaşta dul kalan büyük yengemiz çocukları ile yaşıyordu.amca çocukları bazen bir araya gelirdik.onlar bize gelirdi. 
 Biz giderdik .çeşmeden su almaya beraberce giderdik.O mahallede Ulu cami hamamı vardı.Bu hamamın Külhanında,devamlı haki renkli asker kaputu,asker,paltosu giyen kısa boylu tıknazca bir adam görürdük.Adı Kasım’dı.Onu Kasımo diye çağırır kızdırırlardı.Fakat hiç kimseye zarar verdiğini duymadım. Görmedim. Anlattıklarına göre, Onu Elazığ Akıl hastanesine götürmüşler.orada kalsın bakılsın diye.Müşahede altına alınmış,doktoru ona Kasım bir elek vererek, suyu elemesini söylemiş başla.birazdan gelir bakarım.demesine kalmadan. Doktor bek. Su elenir mi? Ben deli miyim? Demiş.orada kalmış.mı taburcu mu edilmiş bilemiyorum...Ben 1954 te Konya Kız öğretmen okuluna yatılı girdim. Kurtalan treni ile 60 saatte D.bakır’ dan Konya’ya ulaşabiliyorduk. Kurtalan Treni 1 kulübe bile olsa posta alıp vermek için dururdu.ama her şeye rağmen,okumaya gittiğim için yol beni sıkmıyordu. .okumayı seviyordum. öğretmen olup geldiğim zaman, Kasımo ’yu görmedim. Ona ne olduğunu bile sormak aklıma gelmemişti.Akıl hastanesinde öldüğünü sonradan öğrendim. 07-01-2011.İzmir
 
 Vehbiye Yersel


 

CEVDO –Cevdet Baba-
 
 Cevdet’in ablası babamlarda kiracı idi.3 katlı olan babamgilin 1.katında ablam,2.katında Cevdet’in ablası oturuyordu.3.katta babamlar oturuyordu.Kiracı Atiye teyzenin erkek kardeşi olduğunu,ablasına geldiği zaman anladık.Mardin sokaklarında dolaşır,hiç kimseyle konuşmaz 
 Kendi halinde uzun boylu, dağ gibi adamdı.Saflığından olacak herhalde,sokak çocukları ona sataşır,cevdo,cevdo diye seslenirlerdi.Daha sonra onda ne gördüklerini bilemem asabiye doktoruna Elazığa götürmüş muayane ettirmişler.bir müddet orada kalmış.tedavi görmüş.Hastaneden çıkınca Elazığ’ı sevmiş,Mardin’e dönmek istememiş.Bir gün çarşıda dolaşırken,bir kadının bakkaldan bir bakraç yoğurt aldığını görmüş.Kadına bu yoğurdu alma,yerine koy,başkasını al demişse de kadın onu dinlememiş.almış yoğurdu evinin yolunu tutmuş,Cevdet onu takip ediyormuş,Tam evinin önüne gelince,bakmış çaresi yok,kadının elindeki bakracı kaptığı gibi yere dökmüş.yoğurdun içinden çöreklenmiş bir yılan çıkmış.başına toplananlar şaşırmışlar.kadın deli diye korktuğu Cevdet’in deli değil de,bir veli olduğunu ağlıyarak herkese anlatmış.ve Bunu bana anlatan İzmir de çalışan Elazığlı edebiyat öğretmen aile dostumuz, Nurettin Pars Beyefendidir.Elazığda ona büyük bir mezar yapılmış.Üzerine de CEVDET BABA.Mardinin delisi,Elazığın velisi….yazılı imiş. 2002 
 Vehbiye yersel.

Vehbiye Yersel
Kayıt Tarihi : 9.7.2014 11:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüseyin Çubuk
    Hüseyin Çubuk

    Hocam, anlam ve duygu yüklü, güzel paylaşımınızı ilgi ile okudum..

    Kutluyorum kaleminizi, ve o güzel şair yüreğinizi..
    Kaleminiz, yüreğiniz daim olsun dileklerimle..
    Saygı ve Selamlarımla..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Vehbiye Yersel