Ya Çankırı’da köyümde olmalı, yüreğim gibi kıraç tepeleri seyre dalmalıyım ya da Ilgaz’da yeşillikler arasında kendimi unutmalıyım.
Beton yığınlarında hapis değil, gökyüzü altında özgür olmalıyım. Baktığımda yıkılmalı gökyüzü üstüme, koşmaca oynamalıyım şekil şekil bulutlarla. Ve akşamları yıldızlarla sohbet etmeliyim sessizce. Şiirler yazmalıyım. Öyküler geçmeli zihnimden yüreğimi yaralaya yaralaya, kimse görmeden ağlamalıyım. Öten böceklerin sesini bastıran türküler söylemeliyim. Ve bütün acılarım unutulabilir olmalı, yürüdüğümde arkamda kalabilmeli. Nur gibi kök salmamalı acılı yüreğimde, her bakışımda yakmamalı içimi, her umudumu yıkmamalı. Kapımı çalma yalnızlık, kapımı çalma hüzün, gidin artık, gidin. Puslu bir hatıra olun geçmişte. Platonik sevdalar veda etmeliyim size. Yanımda Nur ve karşımda umutlar yürüyebilmeliyim. Dilimdeki şarkılardan silinmeli hüzün, müjdeleri olmalı artık bu yaklaşan güzün.
Durmayın kuşlar, kaçın bu siyah gökyüzünden, birazdan yüreğimin ateşiyle tutuşacak her yer, uçun uçun memleketime.
Kayıt Tarihi : 2.2.2007 17:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Yagmur Yağıyordu Öyküsünden bir kesit)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!