Ön ittifakların içi, ortaklaşmacı sentezi yapılarından ötürü, gruplar arası hukuku oluşmakla yavaş yavaş ilk kez sentezi kültürle hukukun gücünü oluşturuyorlardı.
Oysa köleci yapı, özel mülkiyeti oluşmakla; ya da özel mülk sahipliğini oluşma nedeni ile "gücün hukukunu" oluşuyorlardı. Mülk güçtü. Mülk güçlü olmaktı. Mülk, sesinizin gür çıkmasıydı.
Ne kadar malınız, mülkünüz varsa o kadar gücünüz vardı. Herkes malı, mülkü kadar konuşuyordu. Herkes malı, mülkü kadar köle sahibi oluyordu. Mülksüz oluşun hukuku, köle olmaktı. Mülk=güçtü. Güç=mülktü. Ağzı olan değil, mülkü olan konuşuyordu. Diğerleri biat edip, mülk sahibine zorla boyun eğiyordu.
Bu nedenle adalet mülkün (GÜCÜN) temeliydi. Güç (mülk) kullanabildiğiniz kadarla, muktedirdiniz. Güç kullanabildiğiniz kadarla, saygın ve eli açık olan efendiydiniz! Gücün temsilcisi ve mana kaynağı da Mamon'du. Mamon’un adını söyleyip zulüm ediyordunuz. Mamon’un adını söylerle iyilik ve ihsanlar yapıp ve yine Mamon'un adını söyleyip, kurbanlar kesmekle ibadeti oluyordunuz.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta