Pirincin fennine düşmüş vücudum, alın yazım sınırlanmış kaybedilerek kalsiyumun çekiciliği.
Her zaman, benden tarafa çalık gelen, umarım beğeniyle gidersin her zaman, hislerimin kıpırtısıyla.
Kırmızı rengi, dünyanın mevcudiyetinin çeşitliliğine uygun bulmama rağmen uğruyorum sadece tabandan,
ihtiraslı çivit mavisi ve solgun sarının tekziplerini,
civarı, ciheti özümle nişanlıyorum sükunetle
sadece yükseğe sadece kötüye, sadece kötüye sadece yükseğe, sol sağ, sol sağ.
Sadece mesuliyet bu, istikametlerin kesafetinden dolayı.
Geri tepiliyor sonunda boğuk boğuk ağlama, yanlış tarafıma düşene mukabil!
Sadece çıplak bağlar alıkoyuyor bilincimi gökyüzünde, kamanço ederek çok unutmayı feza mevzusunda ve çaba harcayarak yapmaya kıpırdattığım basit tedbirleri.
Sadece itidali gayret!
Halbuki bilincim, sadece haza dizek varlığını kazanmayı tercih ederdi.
Sol anahtarımı ve notalarımı göresim geliyor, aha şuracıkta.
Henüz öncesinde nerelerde saçılırlarsa saçılsınlar, önem vermem...
Havanın yer değiştirme iradesine katlanmışım, şu duruma göre,
dallarıma tecavüz ederken ispatiler, amudi sanduka içinde devam ettiriyorum raksımı,
tünden gündüze, gündüzden tüne,
bilincim hepsini sindirip aşıncaya ve "Benden tarafa çalık ulaşan kim?"'in dikey malumatına erişinceye değin.
Kayıt Tarihi : 16.3.2022 22:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!