Ölüm ile ayrılığı tartmişlar
Ölüm ağır geldi cana sevdiğim
Hasretin bağrımı delik delik deler
Vûslatım mahşere kaldı sevdiğim
Kaderden öte yol yok bilirim
Bahçemde esen hazin sonbahar'ın
Al bu canım al senin olsun
Gülmeyince bahtım ümitler tükenince
Yık bu cihanı gül senin olsun......
Neyleyim ben bu cihanı yârım olmayınca
Gözyaşı ile kızarmış sabahın
Uykusuz gecelerin yanlızlığını
Hayalin ile doldurduğum odamı
Tükenmiş umutları birde benden sor
Aşk ocağinda yakılan resimleri
Yüksekte alçakta yatan erenler
Bu alemde nesliniz varmıdır
Dediler soyumuz güruh-u naci
Girdik cemi erkâna bayramiyiz biz
Elesti rabbeküm nizam-ı kuruldu
Aşkın sırrı, gönül hazinesinde
Kamu âlem içre viran olmuşuz
Söyleriz gevherin bahr-ı kânın'dan
Bayrâmî Velî gülleri bedesteniyiz biz
Ko kuru lâfı kîl u kâli zikirden hâlî
Ben sonu olmayan
Aşkların yolcusuyum
Tüketirim benliğimi
Kavrulurum nâr'ın ile
Gece bilmem gündüz bilmem
Erenlerin ardınca sâdıkkâne yürürsen
Bildirirler yaren seni sana
Bahr-ı bî-pâyân dan hisse dilersen
Vahdeti deryâya katarlar seni
Bırak kibri, cismi, benliği şeytana lâyık.....
Bıraktım hayatın seyrinde cümbüşünü
Sükut eder dilim hayatın tek erdeminde
Yalnızlığın dibine vurdum aydınlığında
Efkârlıyım hasreti çörüklenmiş içime
Hayaller masallar avutmaz yalnızlığımı
Hizmet edelim bir gerçeğe
Ol Şahı Merdana karşı
Varalım edep ile ulu divana
Muhammed servere karşı
İki cihan-ı seven yâri
Sevgili eşim Melek Aytürk Gülkokar yazilmiştir
Bir gülü sevdim canım feda
Bakışına gülüşüne kurban olurum
Gezdim kamu alemi dengin yok
Bakışına gülüşüne kurban olurum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!