Geçme namertlerin köprüsünden
Ağır olda zahit sana arif desinler
Bırak sen kurnazlığı adam ol da
Âşıklar pazarında aslan desinler
Er olan emeğinden harcar
Gelde bir bak dünyaya kimlere kaldı
Aşkı bilen görür bu can sana kaldı
Biter bu kara kış, bahar gelir elbet
Bitecek bu hasretim bitecek elbet
Yaktı beni hasretin ile küle döndüm
Gel Gönül, Hak Aşkına İncitme Beni
Gel gönül, Hak aşkına incitme beni,
Bir sözle kırılır, topla dağ beni.
Can dediğin emanettir ezeliden,
Vurup da yıkarsan, kim yapar beni?
"Gidersen yâr "
Gönlüm yanar köz içinde,
Bir sır vardır öz içinde,
Yâr gülmedi el içinde,
Âşkın ile yanarım yâr
Açıldı gonca gülüm yaz oldu
Sarardı benzim bak güz oldu
Düşmüşüm dert küpü ne
Kanar yüreğim bak ne oldu
Misâl-i bülbül idim âlem içre
Gönül beytini imarı pâk eder
Dervişi çevirir anka kuşuna
Âlem-i misâli dehri felekten
Vücûda gelir nefesi kün rahman'ı
Zikirden zakiri meyli cihân eyler
Gönlüm bir sevdaya düştü,
Her adımda bir dağ aştım.
Yâr diyerek ömrüm geçti,
Gözlerinde yaş ben oldum.
Kervan gider, ben yoldaşım,
Gönül yandı aşk oduna tüter oldum erenler
Geçtim bağı bostanı yol olmaktır muradım
İşbu emmâre den geçip vahdet iline uçup
Hâk niyâzî nda nasibim alıp yol olmak muradım
Bilmem yollar seni bana getirir mi
Gönlümde açtığın yara geçer mi
Bir sel oldun içimde, dinmez gözyaşı
Giden döner mi, bilmem, döner mi?
Bilmem feleğ yargısını
Er elinde bir dem içtim
Girdim dost gönlüne
Yükledim gam yükünü
Tay eyleyip sırat geçtim..
Yâri aldık biz hanemize




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!