Makamsız Adam Şiiri - Bilgehan Ayata

Toros’uyla gidiyordu yolunda
Birden bire korktu makamsız adam
Vızır vızır bir şey aktı solunda
Rüzgârından ürktü makamsız adam

Sayamadı öyle hızlı geçtiler
Sanki kanat taktı ve de uçtular
Siren çaldı çakar lamba açtılar
Arkasından baktı makamsız adam

Simsiyahtı son modeldi hepisi
Acep çelik zırhlı mıydı kapısı
Alman mıydı İsveç miydi yapısı
Düşündü ter döktü makamsız adam

İçerisi altın gümüş kaplı mı
Kaç beygirli, silindiri çaplı mı
Çok yakar mı, Toros gibi tüplü mü
Kafasına taktı makamsız adam

İçindeki Hüseyin’dir Hüsnü’dür
Bir makamın altı ya da üstüdür
Belki başkan, belki müdür, müftüdür
Dedi dudak büktü makamsız adam

Zihninden geçenler akla zarardı
Nafile düşünce neye yarardı
Yüreği sıkıldı gözü karardı
Ve kenara çekti makamsız adam

Kenarda yüksekçe bir yere çıktı
Gözünü Toros’a ve yola dikti
La havle diyerek dişini sıktı
Bir cigara yaktı makamsız adam