Birgün, aşk´a dünyalık düşüncelerle bürünmüş biri, bir Piri faniye aşkı sormaya gitmiş.
O çevrede alim ve her sorunun cevabını verebilen bir yaşlıca derviş imiş bu pir..
Varmış yanına, edebi bir duruşla, boynunuda bükerek
, ' Efendim aşk nedir' diye sormuş.
Piri fani güler bir yüzle' Evlat önce ben sorayım, hiç şarap içtinmi? ! ' demiş
Genc, dindar bir tavır takınarak:'Haşa,günah..., haram! , kattiyen ağzıma sürmem, sürmedim de! ! ...Müslüman içermi hiç şarap, asla içmedim! ! ! 'diyerek şaşkın ve öfkeli cevap vermiş.
Piri fani gülümseyerek ve içten gelen büyük bir zevkle şarabın güzelliklerini, renginin kırmızılığını, tadını, lezettini anlatmaya başlamış...
Aşkı soran, Piri faniye sinirli bir şekilde bağırmış
' Be adam bana ne şarap dan, ben Müslümanım..Sana aşkı sorduk aşkı!
Bilmiyordun´da ne diye, bilmiyorum demiyorsun! Utanmazmısın da lanet olasıca şarapdan bahs edersin? ! ? ! '..
Pir derin bir nefes alıp uzaklara bakmış, sonra güler yüzüyle
' Evlat'demiş,
'Aşkın yanında şarap, denize nisbeten bir damla kadardır..
Hayatında şarabı tatmadığın halde, birazcık şarabı anlatmama dayanamadın, sinirlenip nerdeyse üstüme çökecektin.
Aşkı anlatmaya kalksam halimi nice ederdin! ? '
***
Aşkı kağıda dökmek, anlatmak, anlatmaya çalışmak? Ne büyük bir curret..
Aşk anlatılırmı ki?
Aşık olan hiç aşkını diline dolarmı?
Aşk gönülde yaşanmazmı?
Aşkı sorarak öğrenmek isteyenler, ne tuhaf bir görev üstlenmişler....
Sorarak öğreneceksin, öylemi?
Biz sorarak öğreneni görmedik, sen başarırsan, bin kez afferin sana!
Hiç şarabın tadına bakmayana, şarabın güzelliğini, lezzetini nasıl anlatacaksın? Kağıda yazarakmı?
Ne diyeceksin? !
' Efem, bu şarap kırmızıdır, beyini döndürür, herşeyi güzel gösterir, sabah kalkınca adamı kusturur, birkaç gün hasta gezinirsin'.
Karşındaki sormazmı:' Yahu madem hasta ediyor, ne diye içiyorsun ya o zaman? '...Haydi ver bakalım cevabı...
Ne demistik:' Şarap aşkın yanın´da, koca denizin karşısında bir damla kadardır'...
Aşkı yazmaya çalışmak, yazarak anlatmaya kalkışmak ha?
Yapabilene bin kez afferin olsun...
Bazıları´da diyorki' Aşk yoktur'....
Peki şu soruyu soralım bunu diyenlere..' Niye yoktur? '
Kendin yaşamadığın içinmi?
Yoksa başkaları yaşıyor diye onları kıskandığından´mı yoktur?
Hem var yahut yok, sana ne? ! Sana bir zararımı var aşkın?
Sende yaşamayı ver aşkı, ne çıkar..
Bırak yaşayanlar, tadanlar, aşık olanlar, aşkı kendi içlerinde, kendi gönüllerinde şekillendirenler,
doya doya bu şarabı içsinler...!
Yine bir başkası diyorki ' Gerçek aşk eskilerde idi! Artık gerçek aşk yoktur! '...
Aşkı romanlara, destanlara mapus edersen,
aşkı dizilerde, televizyon kanallarının hayali uydurmalarında ararsan,
fark etmeden kendi gönül aynanı mapus eder, kendi kalbini ararsın...
Sonrada feryad-ı figana başlar ' Aşk eskilerde vardı, şimdi kalmadı' diye çırpınırsın...
Aşkı aramak demek, karşındaki,güzelin aynasında, kendini seyretmek demektir..
Aşkı mapus etmek demek, kendi güzelliğine karşı kendini kör etmek demektir..
Biride diyorki' Aşk seks´tir'...
Aşkı ten´e bağlamak? ! Tende aramak! ?
Ne büyük bir katilsin sen!
Aşkı tene bağlayan, aşkı katl etmiştir..
Yok yanlış söyledim,sadece aşkı değil, tüm güzellikleri katl etmiş gibisin...
Şu beden sadece bu tendenmi ibaret ki aşkı tende arıyorsun?
Ruh, öz, kalb, düşünceler, manalar nolacak?
Bunlari nasıl tene bağlayacaksın?
Ne diyebilirim ki daha sana...
' Aşk seni birgün inşallah bulurda, bir bakarsın seks aşkın kapısında nasıl korkudan tir tir titriyor! '..
Biride çıkıp diyorki ' Aşk insani kör eder'
Maşallah! Çok doğru bir tespit...Lakin anlamı kökden başka bunun..
Aşk kör eder doğru ama dünyalığa karşı kör eder..
Maneviyatını öyle bir açar ki..Nefsini dizginlere vurur..
Hiç kendini düşünen, yani egoist olan bir aşık gördünüzmü?
Şayet egosu varsa bilin ki yalancıdır! O aşık değildir.O aşk taklidi yapıyor, kanmayın böylesine..
Aşk öyle bir kuvvetdir ki, egoyu vurduğu gibi yere serer...
Çok uzatmayayım lafı....
Selam olsun aşkı yaşayan sessiz ve dilsiz gönüllere..
Selam olsun aşkı arayan temiz yüreklilere..
Selam olsun, aşk olsun, tüm güzel insanlara....
Kayıt Tarihi : 9.7.2009 06:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tüm yazı kendime ait olduğundan, lütfen hiç bir ermişe, evliyaya yahut bir hakk dostuna yamalamaya kalkışmayın.. Tşkler :)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!