sevgili hazan,
kim duyar ki sesimizi bunca acı ve karanlıkların ardından.
Kinden zırhını giymiş herkes ve kapatmış gözlerini, bazan iç döker,
bazan ağlar ve bazan bir yağmur damlası gibi inerken usulca nemli toprağın yüzüne,
ayrılığın keskin kokusu sarar etrafı bir menekşe türküsü ve mevsimlerin çıkmazı
mevsimlerin ağır ve hüzam bestesi, hazan şarkısı,
Sevmek,
hep sevmek için değil mi bu uğraş,
bu çırpınış,
bu yok oluş...
Karanlığın en niyahetinde bir buse izi
ve katre katre bakışların düşüyor omuzlarıma
Akşamın solgun yüzünü gördüm
Solgun sokaklar çıkmazında
Sonra bir adam gördüm, henüz doksanlarında
Ankara'da yaşamak zor
bir demet şiir
ah ne kadar anlamlı bir bilsen
bir bilsen sevgilim sensiz kesif akşamları
ne kadar ağır ve çekilmez
karanlığın gölgesi düşer çehreme
sonra sokaklar dolmaya başlar
haykırmak lazım çocuk! haykırmak
uçsuz bucaksız baharların rengine
başakların,tomurcukların ve özlemlerin ömrüne
saçlarını rüzgara teslim et çocuk
bırak savursun gülüşlerini
kıskansın,tutsak kalsın öpüşlerin
Yağmurun ve bereketin adına okudum gözlerini
kırlangıç yaprağını savuran rüzgardan bi haber
bi haber karların ve buzulların sinesine sakladığım gülüşlerin
küskün şarkıların medeniyetine selam olsun
selam olsun küskün şehirlerin dar geçitlerine astığım yüzün
Duvarlar,
içimi ürpertiyor, kalabalığın gölgesi düşünce.
Uzak düşüyorum hayata,
dokunsam soluk renklerine
ellerimle.
Çocuklar resim çizmeli,
Garipler sokağı derler bizim üst sokağa
nedenini sorsan bilmem.
Bir Yakup amcayı tanırım ordan,
balon satar,
kendi halinde biri.
Akşam olunca bozulur sessizlik o sokakta
Bozguna uğrayan saçlarımdan öp beni
sonra dokun gözlerime
bir şarkı çalar ozaman gülhane parkında
ortalık sessizlikten kavrulur
ve bir vapur sesiyle yol alır özlemler
bağazda kör düğüm olur martılar
fesleğen kokulu akşamların son demleri artık
hazan doruklara ulaşmış
söyle
dalından dökülmemiş kaç yaprak kalmış
ve sen
avucunda tutabilirmisin geceyi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!