Biz mi küçüktük yoksa hayallerimiz mi?
Şimdi baktığımda aynalara,
Saçlarımdaki beyazlar bana çok şey anlatıyorsa,
Demek ki çileli, belki siyah ve acımasız bir gençlikmiş yaşadığım
Bir şarkı tadında kurduğum bütün hayallerim,
Ve gençliğimin deli yılları ….
Ve yine saklananların ardındaki sırların.
İnleyiş gibi bir ses, belki çaresiz duyguların…
Ve yine ağlayan ve sessiz hıçkırıklarla,
Ve yine ortaksın onca zulümkarane yaşadıklarıma.
Acılarsa sessiz ve ölümcül bir şiddetle gelen üstüme,
Ve kadersiz ve talihsiz ve sensiz….
Bir şarkı söyle bu gece göm gitsin anıları,
Göm gitsin toprak kabul ederse elinde kalanları..
Ve yüreğinde ve sesinde hıçkırıklarında kalanları,
Göm ki bu çukur ebedi kabristanıdır duygularımın.
Bilmesen de acıların yeşerttiği hüzün çiçeklerinin rengini,
Ve gömülen duyguların işgal ettiği yerleri…
Ses versen de karanlık kuyular içinden…
Duyamazsın geceleri hıçkıran adamın sesini…
Seslenişimin bittiğini sanırsın kısıldığında her defa sesim,
Bitmesini beklediğin sevdan ile yanarsın.
Ve bilemezsin karanlıkta kuşların neden sustuğunu,
Ve içimdeki sevdanın çöl sıcağı susuzluğunu.
Kesildiğinde sesim bitti sanırsın,
Bilemezsin gömülenlerin yeniden yeşerdiğini.
Ve bilemezsin kordaki küllerin savrulduğunu,
Ve her savrulmadan yeni bir sen yarattığını,
Ve bilemezsin hüzün çiçeklerinin ateş rengini,
Ve kabristanlardan fışkıran cesetlerin SEN diye haykırdığını
Sen, mahşerin kızıl gelini,
Gönlün bahtın açık olsun,
Bu da sana son vedam olsun …
Murat Gezici
Kayıt Tarihi : 27.11.2023 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!