Daralıyor göğüs kafesim
Almak istemiyorum sensiz bu mahpusta nefesi
Kısılıyor sesim—
konuşsam yankısı ben, sustukça içim sen
her şey biraz susmak ve biraz ölmek gibi.
Sensiz, özgürlükten mahpus bir kuş idim
Yeryüzü denilen yer oldu kafesim
Gökyüzü taşırken adını maviyle
ben siyah bir defterin arasına sıkıştım.
Bir kuşsun belki,
ama kanatların yok artık üstümde.
Acıkınca bir şeyler yemeliydim
fakat boğazım düğümleniyor
Bir lokma sevda, bir damla umut
gırtlağımda kurumuş dua gibi duruyor.
Zaman bile suskun—
duvarlar sayıyor beni,
ve ben her saat başı senden eksiliyorum.
Gözlerine hasretken gözlerim,
ayna bile utanıyor yüzümden.
Uyumuyorum, çünkü uykuda bile
seni yitirmekten korkuyorum.
Bir düş görsem,
orada bile beni bırakırsın diye
göz kapaklarımı rehin verdim geceye.
Sensizlik bir ceza değil sadece
bir millet gibi ağır taşıyorum içimde
bayrağında senin ellerin var
dalgalanmıyor artık
ellerin yokken rüzgâr da eksik çünkü.
Ben seni
mahpushane kokan şiirlerle seviyorum
her mısra sana çıkıyor
ve her mısrada yeniden vuruluyorum.
Kayıt Tarihi : 3.6.2025 23:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!