Karanlık bir dünya burası,
Ne güneş doğar, ne yıldızlar parlar,
Dört duvar bana bakar,
Gerdiyan gelir her sabah koğuşa,
Herkes beşte kalkar,
Mahpusdan mektuplar var! ...
Karavana gelir yenmez yemeği,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.