Bırakıp gittiğinde büyümüştüm ben.
Seni bekleyecek kadar
Çocuk değildi artık
İçimdeki sağanak sevmeler.
Artık karlı şehirlere verdim.
Senin arayış ilanlarını
Dinsiz bir coğrafyada can olmuşum.
Sevgim için müslüman
Saygım için hristiyan
Aşkım için yahudi saymışlar beni
Ne imam,ne papaz,ne de haham
Kandıramaz beni artık
Farklı hayallere meskendi kader heybemiz.
Suretimizden süzülen hareler böldü katığımızı.
Oysa kavgamız münferitti.
Ve belki faili biz bile değildik.
Anamın sütü kadar helaldi düşlerim.
Sinmiş yüreklerin buğusunda çizdim yüzünü
Usulcacık iki göz
İki damla gözyaşı
Ve kızarmış bir yüz
Yeterdi benim için
GELENEK
Nasıl ki yıldızlar parlıyorsa gökyüzünde
Nasıl ki güneş batıyorsa hergün batıdan
Ve sen olmuyorsan yanımda her zaman
Artık emin olabilirsin
Sende bir geleneksin benim töremde
Evimden uzakta yazıyorum sana.
Islak bir beden ve zavallı gözyaşlarım
Şahit bu halime
Kalemim öyle kadir ki ellerime
Ezbere yazıyor sana
İçindeki sisteme yaltanarak.
Bir ayazın puslu gecesinde
Koltuğuma oturup
Çocuklara anlattığım hikayemdin
Veyahut şimşeklerin çaktığı
Velvele ve zelzelenin eksik olmadığı
Silah sesleriyle çınlıyor kulaklarım
Dışarıda vahşet en iyi gününde
Oysa iki gün önce yitirmiştim
Daha altısında olan bir arkadaşımı
Dedim ya!
Vahşet bayram yapıyor memleketimde
İstenmeyen öykülere konu olan
Bir yaşam imrendik.
Sürçü lisan kelimelerle öğrendik
Tarihimizi
Oysa güzel günlere hasret gözlerle
Bakmak yaraşırdı dünyaya
Baharın gelişiyle bitmişti kar’ın saltanatı
Gözlerimde eriyen ve suya dönüşen alevlerdi
Serhat’ın kar’ı
Kardelen özgürlüğüne gardiyandı karga sesleri
Kadife kadife açmak hayaldi artık bu gergefte
Coşan dere kıvamında uyandırdı beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!