Benim dünyam bir başkadır gülüm
Digerlerinin dünyasına benzemez
Dört metre boy dört metre endir
Kapımda asma kilit penceremde tel örğü
Bir ranzam bir yatağım bundan başka
Penceremde bir yaban çiçeçeğim var
kahroldum yine ben hasretten yana
Özlemim bir kara gözlü ceylana
Göremedim seni baktım her yana
Boynum bükük kaldı bayram sabahı
Herkes cananıyla can sarmaş dolaş
Ne anladın beni nede halimden
Bugün bilsen bile el oldun artık
Maharetin beter oldu zalimden
Bendimi deviren sel oldun artık
Bir şans daha vermem başlaman için
Bu gönülü sensizken kor ateşe dağladım
Uykularımı bölen hayalinle ağladım
Hasret zirvelerinde umut beldelerinde
Sevgi rüzgarı ile esip seni aradım
Sanmaki sensizligin sırrına erebildim
Tan yeri ağarıp ufku yarınca
Hasretinle beni hüzün sarınca
Uçan kuştan bile seni sorunca
Huzurum olurmu sen yoksan eger
Gün çalarken akşamın kapısını
Bir bilsen senden uzak nasıl geçti yıllarım
Varlığına susamış hasret sardı kollarım
Hazan oldu her mevsim kurudu tüm dallarım
Karanlığa büründü sana gelen yollarım
Bırakıp giderken boynumu büktüm
Ne olur kal dedim gözyaşı döktüm
Peşinden son kalan remini öptüm
Sen gidince sanki üzülmedim mi
Boşalmaya hazır dolu buluttum
Bu ayrılık bize kader degil ki
Hasretle yanınca anlayacaksın
Böylesine sana yanan gönülü
Belkide mum yakıp arayacaksın
Bir bahar sevinci o sevgileri
Öpme dedim gözlerimden
Bak işte biz ayrıldık
Hiç yok yere sebepten
Kırılıpta darıldık
Gel vazgeç inadından
Benim bu derbeder perişan halim
Sevipte terk eden kalpsiz yüzünden
Söyle tanrım nasıl içip ağlamam
Nedir çektiklerim kullar elinden
Geceler karanlık zindan gündüzüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!