Hayatımız o kadar bâya ve basitki anlatmaya lûzum görmüyorum. İsmimizi 'bîçâre' eyledikten sonra bu sadelik kendini çaresizlik ve âcizliğe bıraktı. Şu an Eskişehir'de Anadolu Üniversite'si turizm bölümünde ikinci sınıf öğrencisiyim, Ankara'da yaşıyorum, son nefes için gün sayıyorum.
Kendimi şu sözlerle tanzim etmek isabetli olacaktır;
İnsan yüzü. Ah o bîçâre insan yüzü. Derine, daha da derine. Ancak orası olacak sonumuz. Eskimişlik ve bîçârelik. Söyle ne yapacağız şimdi seninle? İp mi atlayacağız, yağmur mu yağacağız böyle usuldan? Hay ...
Ağla! Ağla Filistin
Ağla! Ağla Mescid-i Aksa
Ağla! Ağla Gazze'li Ömer
Ağla! Ağla Cenin'li Hüda
Göklerinde yağmur yerine mermi yağdı
Dinle beni ey gül! Bir diyeceğim var sana;
Sesime kulak ver! Bükme boynunu yalnızlığa
Bakma gözlerini kısarak! Kaşlarını öylece çatma
Dikenlerini saklamaya çalışma! Hezeyan vardır her acıda
Bugün düşüncelerimi fahiş bir fiyata sattım adydınlığa
Sözlerim bir kılıç olsaydı, bir tek teli
Gözlerim ateş olsaydı, kaskavuran cehennenmi
Bedenim bir harf olsaydı, Hz. Ali'yi
Yüreğim bir karanfil olabilseydi sadece...
Aşk diye bir şey olsaydı, Aslı'yla Kerem'i
Aklım başımda değilki
Konuşmuyorum gerekmediği sürece
Yemekte yemiyorum biri, 'gel otur' demedikçe
Radyoda bir nâme Sezen söylüyor; 'Tanrı İstemezse'
Yorgunluğumu yatakta bıraktım
Gözyaşımı o son mektupta
Sayfalarca yazamıyorum artık seni
Neyi yazayım ki? sevdiğimi mi?
Pişmanlığımı mı? Çok özlediğimi mi?
Yoksa, terk edip öylece gidişini mi?
Ne kalemi tutabiliyor titreyen ellerim,
Bilmem ki nedir sırrı, nedir gözlerin?
Yeşil bir deniz gibi, aktı bana gözlerin
Bir şeyler diyor gibi, bir şeyler söyler gibi
Olmayacakmış gibi görmüştü, bu kalp seni
Bulutlanmış mı, yine yağmur mu yağdıracak?
Üç beş kelimeyle başladı sevdam
Sevda mı denir, bilmem bu anlamsız düşünceye
Yüzünü görmeden başladı sevdam
Sonunu bilmeden kurduğum hayallerle
Sesini duymadan başladı sevdam
Gamsız insanların vurdumlarını duymadıkları zamanlardı
Ankara'ydı Ankara'daydı
Hani şiirlerde adı geçen ama yaşayanların sevmediği yer varya
Hani coğrafya derslerindeki gibi kışları soğuk, yazları kurak
Tıpkı büyütülmüş yüreklerin arasında küçük kalmış yüreğim gibi
Seven ve sevilen yüreklerin yanında kurutulmuş bir yaprak gibi
Yarım Ay
Dün, bugün, yarın
Hangisinde umutlar?
Hangisinde sevdalar?
Hangisinde gülmeler, ağlamalar?
Nihavent bir kelam, sessiz bir sâda
Hayırsız yürekler, umutsuz düşünceler
Zamansız bir zaman, vakitsiz bir rüya
Bir çâre aranıyor, bir devâ tüm dünyalara
Son bir haykırış, kırık bir beddua
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!